Süreyya Berfe şiirleri

Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 2.33/5 - 27 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Süreyya Berfe şiirleri
#1

Bazı Yaralılara


Nereye bakıyorsun
İşte yaralı insanların fotoğrafları
İşte yangından çıkarılan çocuk cesetleri
Bu, savaşmış bir atlının sakat kalan ayağı
Bu kesik kol, önemsiz bir iş kazası

Kime bakıyorsun
İşte bacağından alınan üç parça kemik
İşte bombardımandan sonraki yaralılar
Bu, sınırı geçemeyenin aldığı yara
Bu yarım adam, küçük bir işkence hatası

Neye bakıyorsun
Sayamazsın o ciğerdeki yaraları
Kime bakıyorsun
Bilemezsin geçmişindeki yaraları
Nereye bebeyken nazar boncuğu
Kime büyüyünce kurşun yarası

Ama sen
Yine de verirsin çiçeğini yaralı ağaç
Uçarsın yaralı keklik
Kan diner yol açılır
Gün döner gece kısalır

İsteyen denize isteyen kendine baksın


--------------------------------------------------------------------------------

Çoban Türküleri


3.
Dağdan indimse kurt sanma beni
Soğuk vurdu inceldi boynum
Yükseklere çıktım küçüldü yaşım
Ay karanlık gel beri
Dudağından emzir beni

Şu dağın başı da kar ile boran
Emmimin sözleri tümüyle yalan
Ölür mü dünyada dengini saran
Ay karanlık gel beri
Dudağından emzir beni

Ben ta ezelden yangınım sana
Tomurcuk memeler koktu burnuma
Gül döşenmiş şalvarının ağına
Ay karanlık gel beri
Dudağından emzir beni

Köyümü özledim görmeğe geldim
Ağzının içini öpmeğe geldim
Yorganı üstünden atmaya geldim
Ay karanlık gel beri
Dudağından emzir beni

Gün gelecek çıkacağım dağlara
Belki yem olacağım canavarlara
Kanım karışacak yayla toprağına
Dökmeli donlum gel beri
Dudağından emzir beni


--------------------------------------------------------------------------------

Gurbet


Ayışığı unuttu karları
Nerdeyse tipi çıkar

Yaralı bir keklik
Uçtu önümden
Bende kaldı kanadı


--------------------------------------------------------------------------------

Nedircik Yavrusu




Nedir aydınlığı yaratan, günü güne benzeten
hayatı yaşanır kılan, insanı insan eden?

Nedir yarına inanmalar, inanmamalar
geçmişteki gül bahçesi, gelecekti diken?

Nedir azgınları, kaçkınları yola getiren
iyileştiren, yaşama gücü veren?

Nedir sevecenlik aşılayan, sıcaklık saçan
destek, dayanak, merdiven?


--------------------------------------------------------------------------------

Sevgili Arkadaşım




1.
Gözlerinin rengi gibi
Yüreğinin rengi gibi
Saçların da kendi renginde

Ama ben, ellerini gördüm önce
Toplayan, düzelten, onaran ellerini
Dokunduğuna soluk aldıran
Telâşlı, usta, sevecen ellerini

Geç anladım ve inandım
Her gün daha çok inanıyorum
Ellerin, güzel işlerin karıncası
Ellerin, ellerden bıkmış ellerime sığınak

2.
Yüzünün rengi gibi
Dudaklarının rengi gibi
Saçların da kendi renginde

Ama ben, özverini gördüm önce
İçinden çavlan gibi dökülen özverini
Hep koşan, yürümeyi bilmeyen
Hesapsız, gücendirmeyen, saydam özverini
Neye uzansa dirilten
Susan, hüzünlenen, sıcak özverini

Geç anladım ve inandım
Gün gün daha çok inanıyorum
Özverin, güzel işlerin arısı
Özverin, sözcüklerden yılmış kafama barınak

3.
Derinin rengi gibi
Sesinin rengi gibi
Saçların da kendi renginde

Ama ben, seni gördüm önce
Gülen, yaşayan, bilen seni
Körpe bir söğüt dalı gibi çırpınan
Durduğu yere can veren
Gönüllü, duyan, seven seni

Geç anladım ve inandım
Şimdi daha çok inanıyorum
Sen, hayatın ablası
Saf olan her şeyin mayası
Sen, eşyalardan usanmış kalbime dayanak

4.
Sevgili arkadaşım benim
Sana "sevgili arkadaşım" diyorum
Budur, bizim anladığımız sevdanın tanımı
İşte sana bir aşk şiiri
İçinde "sevgilim" sözcüğü geçmiyorsa
Suçun yarısı senin
Çünkü, ben de bize yaraşanların sözcüğünü değil
Kendisini seviyorum senin gibi


--------------------------------------------------------------------------------

Şiir Çalışmaları




20.
Olduğum yerden başlasam yaşamağa;
olduğumu sandığım yerden.


22.
Her geçen yıl eşyasızlığa alıştırıyor
eşyasızlığı bana.
Soğuyoruz günümüzün gözdelerinden
ısınıyoruz yalına, yalınlığa.


23.
Sordum yeni doğmuş bir bebeğe:
-Boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?
-Annemin sütünü düşleyerek.

Bir mezarlıktan geçerken sordum ölülere:
-Affedersiniz. Boş zamanlarınızı nasıl
değerlendirirsiniz?
-"Gelecek"leri düşünerek.


--------------------------------------------------------------------------------

Tersine Müslüman




Bulanık bir sabah
Güneş çoktan doğmuş ama parlamıyor
Metropolümüzün dışına - varsa - yürüyorum
Yanımdan arabalı, çoluklu çocuklu aileler geçiyor
İmanına kadar dolu trenler, vapurlar, minibüsler geçiyor

Herkes o yana gidiyor
Ben eve dönüyorum


--------------------------------------------------------------------------------

SU, KIRLANGIÇ


Alnın bir uçurum
önce gözlerimin
sonra dudaklarımın düştüğü
ve her seferinde
saçlarına takılıp kaldığı bir uçurum

Serin bir su alnının kokusu
Bu çok sıcak şehirde
birdenbire önüne çıkan
yenileyen dirilten
serin bir su

Gözlerin
yükü ağır iki kırlangıç
Bana doğru kalbime doğru
uçan uçan iki kırlangıç
Kimi zaman değip geçen
kimi zaman çarpıp kalan
karanlık şeylerden aydınlıklar taşıyan
sevinçle kederi
aşkla çileyi

bugünle yarını yansıtan
iki kırlangıç


--------------------------------------------------------------------------------

Yangın Yılı




Öldürmüşler babamı
Yangın yılında

Dokunmadı kimseye
Yelim yağmurum

Yıllarca uyudum
Kara dağlarda

Ağaç mavzer yine
Ot kurşun bugün

Yeryüzü zulüm
Gökyüzü işkence

Yürüdüler mavzerler
Kan döktüler önümde

Yüreğime erik kurusu
Bastım uyudum


--------------------------------------------------------------------------------

Yeni Aşk



Yanında oturan ben değilim
Zamanla dirilen anılar

Sorular soran ben değilim
Pişman eden merak

Geçmişi kabartan ben değilim
Yeni biten maceralar

Seninle yaşayan ben değilim
Yere düşen yaprak

Duygularını şaşırtan ben değilim
Gelip geçen acımalar

Kolunda uyuyan ben değilim
Uzaktan gülen aşk

Karşında ağlayan ben değilim
Yürekte esen rüzgâr


--------------------------------------------------------------------------------

Yeni Güveyi




Davullar zurnalar arasındaki şaşkın güveyi
Yürümek isterim son yolunu
Uyumak son geceni
Görmek isterim düşünü
Erginliğinde tanıdığın hayvanlarla boğuşmanı

Ah toy güveyi
Gelin geliyor gelin
İç biraz daha
Bir kurşun daha sık
Gelin geliyor gelin
Tayını tanıdığın atla
Cevapla
#2

bir Süreyya Berfe şiiri de benden...



SENİ SEVİYORUM

Yazarken kağıtları karıştırdım sayfaları değil.
Bir bak cinsinden en iyi sen anlarsın.
Taşları, tahtaları, boyaları bilen kağıtları da bilir.
Cinsinden en iyi sen anlarsın.
Seni seviyorum.

"Seni seviyorum" u hiç bu kadar özlememiştim.
"Seni seviyorum" u hiç bu kadar bilmemiştim.
"Seni seviyorum" dan bazen sıkılmıştım bile.

"Seni seviyorum" harfleriyle, heceleriyle
iki sözcüğüyle can buldu
canlandı, ruh kazandı.
"Seni seviyorum" un
gerçek olduğunu gördüm.
Seni seviyorum, uykumun kaçması
Bozulması dengemin.
-Saat kaç?
-Bilmem. Seni seviyorum.

Seni seviyorum.
Gelecek yılı özleyen
Son kuşlar kadar.
"Seni seviyorum" dediğin
sesin kadar.

"Seni seviyorum" un ilk mimarı sensin.
Ne kadar abarttım değil mi?
Sen öyle san.
Bak sesine, kendine, varlığına,
"Seni seviyorum" yerine
"Çay içmeye gidiyorum" desen
aynı şey.
İstersen başka bir şey söyle.
"Tahammül edemezsin" de
Sana tahammül edemeyeceğimi düşünüyorsan
tahammülü düşünüyorsan
işte o zaman, tam o zaman
çok seviyorum seni
tahammülün sabrı kadar çok.
Süreyya BERFE
kim o deme boşuna
benim ben.
öyle bir ben ki kapına gelen
baştan başa sen.   -özdemir asaf
Cevapla

Konu Araçları
Konuyu Paylaş :  
Konunun Linki :  
BBKodu :  
Konu Araçları :

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Sabahattin Ali Şiirleri karanlıktaki yüz 0 2.278 20-09-2007, Saat: 14:10
Son Yorum: karanlıktaki yüz

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi