DRAMATURGİ

Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 1.94/5 - 16 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
DRAMATURGİ
#1

Türk tiyatrosunun tarihçesine bakıldığında dramaturg sözcüğünün tiyatroterimleri arasında uzun zamandır yer aldığı görülür. İlk kez AnkaraDevlet Tiyatrosunda dramaturg adı altında görev yapan kişilerin çalışmaalanları, tiyatroya gönderilen oyunları okumak ve bunlarla ilgiliraporlar düzenlemekle sınırlanmıştır. Daha sonraları dramaturgun işleviödenekli tiyatrolarda aynı kalmakla birlikte, bir kavram olaraktartışma konusu olmuş genelde, pek etkinlik göstermese de, kendi darçevresinde yavaş yavaş varlığını duyurmuştur. 1990' lara gelindiğindeise dramaturgluktan daha çok konuşulur olmuştur ama onu herkes kendinegöre tanımlamaktadır ve ne yazık ki yapılanlar soyut tartışmadan öteyegidememektedir.

Yine aynı bağlamda, çağdaş dramaturgi anlayışı da bu aşamada söz konusuedilmeye başlamış, çok olmasa da kimi yazılarda, söyleşilerde çağdaştiyatroda dramaturginin önemine değinilmiştir. Ne ki dramaturgianlayışındaki belirsizlik, dramaturg tanımında olduğu gibi, büyükölçüde sürmekte ve bir kavram karmaşasına neden olmaktadır. Konuylailgili tartışmaların düzeyi ve bir noktadan sonra tıkanıp kalmalarınınnedeni, birbirlerinden soyutlanamaz olan bu iki kavramla ilgili bilgive birikim eksikliğine, yada çağdaş tiyatroya değin donanımyetersizliğine bağlanabilir. Bir çok alada tanık olduğumuz gibiTürkiye' ye dramaturgluk uğraşı, ona gereksinim duyulmadan "ithal"edilmiştir ve bunun doğal sonucu olarak da son derece kısıtlı, kimizaman da yanlış alanlarda kullanılmaktadır.

Dramaturgi kaygısı olmadan, böyle bir bilinç oluşmadan dramaturgolusturulmustur. ülkemizde ve günümüzde yaşanılan çatışmalar, işlevipek de kestirilemeyen bir görevin türetilmesinden kaynaklanmaktadır.Oysa çağdaş anlamıyla dramaturg bizimki gibi eğitimi zayıf, okumainceleme, araştırma alışkanlığı olmayan ve genellikle okuldan aldıklarıeğitimle yetindikleri ülkelerde, tiyatronun çağını yakalayabilmesi içinetken olabilecek asal kişilerden biridir. Çünkü tiyatromuzun asılsorunu, teknolojiden de önce, nitelikli insan malzemesidir. Çağdaştiyatronun, tiyatro bilincinin değişmesi sonucunda oluştuğu göz önünealındığında, sıkıntının salt ekonomik olmadığı çıkar ortaya; asılengel, tiyatronun özünü oluşturan donanımlı kişilerin azlığıdır, insanaltyapısının yetersizliğidir. Öte yandan, tiyatro bilincinin değişmesi,bakış açısının farklılaşmasının bir sonucudur. Yeni tiyatro düşüncesi,"başka" bir tiyatro yapma gereksiniminden doğmuştur. Gel geleliminsanın daha iyiyi, güzeli isteyebilmesi için, her şeyden önce onubilmesi, onun ayrımında olması gerekir ki, bu da bir bilgi, görgü,kısacası birikimle olasıdır. Ve bu kültürel, sanatsal beslenme olmadan,en gelişmiş teknik, teknolojik araçlar bile tiyatroyu çağdaş kılamaz.

Seyirci ve sahneye yaklaşımın değişmesiyle birlikte yeniden yapılananve bir bilgi ve kültür işi olarak değerlendirilen çağdaş tiyatrodadramaturgun işlevini açımlayabilmek için dramaturgi kavramını incelemekgerekir. Çağdaş dramaturgi anlayışı ise araştırmacıyı, moderntiyatronun başlangıcına yani yönetmenin sahneye çıkışına g**ürecektir.Gerçekten de, çağdaş tiyatroyla ilgili hangi olguyu incelersenizirdeleyin karşınıza hep, ona bugünkü kimliğini kazandıran, sahnelemeeyleminin özerk bir sanat dalına dönüşmesi ve buna bağlı olarak,yönetmenini sahnenin egemen kişisi olarak görülmesi çıkar. Durum böyleolunca, çağdaş tiyatroyu oluşturan asal öğelerin anlam ve işlevlerinikavrayabilmek için, tiyatronun yazın alanından kurtulup bir sahnesanatına dönüşmesini sağlayan, sahneleme (sahneye koyma) olgusunungelişimini izlemek kaçınılmaz olur. dramaturgi ve dramaturg için dedurum aynıdır. Günümüzde giderek kendinden daha sık söz ettiren,tartışılan, ne oldukları hem bilinen hem de bilinmeyen bu kavramlarınortaya çıkma nedenlerini araştırmak, tanımlamalarını yapabilmek vetiyatro sanatı içindeki yerlerini, işlevlerini belirleyebilmek içinbizim de, tiyatro etkinliğine yeni bir boyut getirerek onu köktendeğiştiren sahneleme anlayışının doğuşundan yola çıkmamız gerekecektir.

XIX. Yüzyılın ikinci yarısında yaşanan ve çağdaş tiyatroyu etkileyensahneyle ilgili gelişmeleri izleyebilmek için, bu dönemi hazırlayanXVII. İle XVIII. yüzyıllara uzanmak kaçınılmaz olacaktır. Çağdaştiyatroda dramaturginin ve dramaturgun yerini ve işlevini araştırmaya,bunlara olabildiğince açıklık getirmeye çalışan bu kitap,ister istemez,çağdaş tiyatro anlayışının kısa bir tarihçesini de sunmuş olmaktadırokuyucuya. Dramaturgi ve dramaturg kavramlarının üstünde bu denlidurmanın asıl amacıysa, tiyatro sanatının ince beğeni ve çok yönlülük,özellikle de bilinç isteyen bir sanat dalı olduğunu bir kez dahaanımsatmaktır. Bunun ardından da, epeydir unutulmuşa benzeyen duyarlıbir noktanın altını çizmek gerekiyor.

Yeni oluşan tiyatro akımında ise “Tiyatroyu bugünkü bağnaz ve ideolojikyapısın dan kurtarıp tam anlamıyla dürüst namuslu güvenilir eğiticiöğretici ve de her şeyiyle geçmişine bağlı geleceğini ve kültürünüunutmayan Tiyatrocular olmak. İşte o zaman tam anlamıyla tiyatro vedramaturgi den bahsedebiliriz. “ görüşü hakimdir. Kişiler yetiştirmeyapılarına göre kültürlerine göre ve ahlak yapılarına göre nasıl birtiyatrocu olacaklarını kendileri belirlemeliler.
Cevapla

Konu Araçları
Konuyu Paylaş :  
Konunun Linki :  
BBKodu :  
Konu Araçları :

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi