Yorumları: 43
Konuları: 25
Kayıt Tarihi: 02-04-2007
Teşekkür Puanı:
2
15-05-2007, Saat: 9:28
(Son Düzenleme: 25-09-2008, Saat: 23:27, Düzenleyen: arachnanthe.)
Ah..! yollara çıkmak lazım şimdi...
Geride tükenmez krizler, nafile rutinler, virane ilişkiler bırakarak yelkenleri şişirmek lazım...
Doldurup bavula ertelenmiş coşkuları, rüzgârları sırtlamak, martıların peşine düşüp asfalt bilmez topraklara koşmak lazım...
Serseri bir şişede imzasız bir mektup olup meçhul kıyılara vurmak lazım...
Kış bastırdıkça baharın izini sürmek lazım...
Unutulmuş paslı bir hançer gibi çekilmek kınından ve yollara sürtündükçe yeniden bilenip ışımak lazım...
Ah..! gökten yıldız yağıyordur oralarda;
dallar hazdan kırılıyordur.
şimdi uzaklarda olmak lazım..
Yorumları: 142
Konuları: 42
Kayıt Tarihi: 02-04-2007
Teşekkür Puanı:
33
15-05-2007, Saat: 21:55
(Son Düzenleme: 25-09-2008, Saat: 23:28, Düzenleyen: arachnanthe.)
paylaşımın için teşekkürler. Can Dündarın başka yazıları varsa koyarsan sevinirim...
Yorumları: 523
Konuları: 208
Kayıt Tarihi: 20-02-2007
Teşekkür Puanı:
24
15-05-2007, Saat: 23:32
(Son Düzenleme: 25-09-2008, Saat: 23:27, Düzenleyen: arachnanthe.)
zordur ikizler için tercih...
bir yanını seçmek çoğu zaman öbüründen vazgeçmektir. Çünkü birini feda ettiniz mi "ikiz" değilsinizdir artık.
Sizi siz yapan içinizdeki tepişmedir.
Değeriniz "diğer"inizdedir.
Bütün haziran doğumlular bilir bunu...
O yüzden kıyamaz içinde tepişen ikizlerden birine..ne kahkaha saçan neşeye ne ansızın bastıran hüzne...ne iyimser güne, ne karamsar geceye...ne ciddiye ne muzibe...ne çocuğa ne büyüğe...ne sadeliğe ne debdebeye..kıyamaz herhangi birini elleriyle öldürmeye..
Bilir ki yazılmış nice yazıda, dizilmiş onca notada, boyanmış bunca tuvalde, söylenmiş sözde, yakılmış türküde, o tepişmenin sancısı vardır.
--İkizler adlı yazısından alıntıdır--
Bende haziranda doğanlardanım ))
İleride halkımızın,bunca ibret verici tecrübeden sonra gerçek dindarlarla din tüccar ve aktörlerini birbirinden ayırdedeceğini ümid ederim. Yoksa hep böyle geri ve ezik kalırız (M.Kemal Atatürk)