Baykal: Paralar Erdoğan için alınmış

Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 2.71/5 - 17 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Baykal: Paralar Erdoğan için alınmış
#1

Baykal: Paralar Erdoğan için alınmış

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Deniz Feneri yolsuzluk olayıyla ilgili Almanya’da süren davanın iddianamesinde, tutuklu sanık Mehmet Gürhan’ın, diğer bir sanık Firdevs Ermiş’ten parayı, Başbakan Erdoğan’a “Doğu Asya’daki tusinamiden zarar görmüş, yardıma muhtaçlara vermesi için aldığını” tasdik ettiğinin belirtildiğini söyledi. İddianamede bu konunun sanık Ermiş’e yedi kez sorulduğunu ve Ermiş’in de yedi kez, olayı doğruladığını kaydetti. Baykal, Başbakan Erdoğan’ın tanımadığını öne sürdüğü sanık Mehmet Gürhan’la da AKP’nin önemli isimlerinin yakın ilişki içinde olduğunu söyledi. Baykal, bazı gazetelere yansıyan ve Başbakan Erdoğan ile Gürhan’ı aynı karede gösteren fotoğrafları da gazetecilere gösterdi.

-BİR YOLSUZLUK BİR DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AYAĞI

CHP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyen CHP Lideri Baykal, Almanya’da devam eden Deniz Feneri adlı derneğe ilişkin yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili iddiaları değerlendirdi. Söz konusu davaya ilişkin Alman Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile basının karşısına çıkan Baykal, dava sürecinin ve yolsuzluk iddialarının Türkiye’deki uzantıları konusunda yeterince haber yapılmadığından yakındı. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Doğan Medya gurubu arasında yaşanan tartışmaları da değerlendirdi.

Söz konusu olayın iki ayağı bulunduğunu ifade eden CHP Lideri Baykal, “Bunlardan birisi, Deniz Feneri yolsuzluk olayıdır, öbürü de basın özgürlüğü konusudur” dedi.

-YOLSUZLUĞU ALMAN YARGISI ORTAYA ÇIKARDI

Deniz Feneri yolsuzluğunun son dönemde yapılan araştırmalar sonucunda Alman yargı organları marifetiyle ortaya konulduğunu hatırlatan Baykal, söz konusu derneğin “insani” amaçla kurulduğunu ve insanlardan bu çerçevede yardım topladığını belirtti. Paraların, insanların dini ve insani duyguları istismar edilerek toplandığını söyleyen Baykal, bu çerçevede 41 milyon 600 bin Euro’luk kaynak toplandığını anlattı. Bu kaynakların daha sonra Almanya’dan Türkiye’ye aktarıldığını ifade eden Baykal, şunları söyledi:
“Bu paraların Almanya’dan Türkiye’ye aktarıldığı, aktarma işinde kuryelerin seferber edildiği ki bu hukuk dışı bir uygulamadır. Almanya’daki yardım paralarının Türkiye’ye intikal ettirildiği Alman makamları tarafından tespit edilmiştir. Alman savcılığı bu konuyu ayrıntılı bir şekilde incelemiştir ve incelemenin sonucunda buradaki paraların Türkiye’ye gönderildiği, Türkiye’ye gönderilen paraların, iktidara yakın bir yayın kuruluşunun bir televizyonunun ihtiyaçlarına yönelik olarak harcandığı, gelen paraların televizyonun üçüncü katında bir odaya getirildiği savcılığın yaptığı çalışmalarla ortaya konmuştur.”
Savcılık iddianamesinde Türkiye’de tanınan kişilerin kaynak aktarma süresince sorumluluk üstlendiği ifade edildiğine dikkat çeken CHP Lideri Baykal, “İnsanların dini duyguları, istismar edilerek para toplanacak sonra o para bu amaçlardan tamamen kopuk bir şekilde siyasi hedeflere yönelik olarak Türkiye’de kullanılacak. Bu çok önemli bir tablodur” diye konuştu.

Söz konusu toplanan paraların Türkiye’de kullanıldığına işaret eden Baykal, yolsuzluk olayının bir ayağının da Türkiye’de olmasın karşın, Türkiye’deki adli mekanizmanın harekete geçmemesini eleştirdi. Baykal, “Hukuk, savcılıklar, soruşturmalar ne yazık ki ciddi bir şekilde incelenmemiştir. Almanya çerçevesi içinde bu konu aydınlatılabilmiştir. Biz bilgilerimizi Almanya’da savcılığın yaptığı iddianameden alıyoruz” diye konuştu.

-HÜKÜMET SORUŞTURMAYI ETKİLEMEYE ÇALIŞTI-

Basın toplantısında söz konusu iddianameyi de gösteren Baykal, savcılığın sanıkların Türkçesi yetersiz olduğu için iddianameyi Türkçe hazırladığını da kaydetti. İddianamenin içeriğinden örnekler veren Baykal, şunları söyledi:
“Milli görüş ve AKP’nin siyasetine sıkı sıkıya bağlıymışlar. Soruşturma davası süresince soruşturmalara defalarca siyasi etki yapılmaya, bilhassa Türk Hükümeti tarafından devam etmekte olan tutukluluğa mani olunmaya çalışılmıştır. Bunu kim söylüyor? Bunu söyleyen Alman savcı. Kendi iddianamesinde diyor. Buradan anlıyoruz ki, Milli Görüş ve AKP siyasetine sıkı sıkıya bağlı olan insanlar söz konusudur ve soruşturma sürecinde de siyasi etki yapılmaya çalışılmıştır.”

-BU DÜNYANIN HERYERİNDE BOMBA HABER-

CHP Lideri Baykal, yine iddianamede 02.02.2005 tarihli alındı belgesini örnek verdi. Baykal, bu belgede herhangi bir meblağın yazılı olmamasına rağmen Mehmet Gürhan, Firdevs Ermiş’ten parayı, Başbakan Erdoğan’a Doğu Asya’daki tusinamiden zarar görmüş, yardıma muhtaçlara vermesi için aldığını tasdik ettiğinin belirtildiğini kaydetti. Baykal, yine iddianamede bu konunun sanık Ermiş’e yedi kez ifadesi alınarak doğruluğunun tasdik edildiğini kaydetti. Baykal, “Toplanan paralardan belli bir meblağ tutuklu sanıklardan Mehmet Gürhan’a, Başbakan’a verilmek üzere teslim edilmiştir. Bunu parayı teslim eden söylüyor. 7 defa soruluyor 7 defa evet diyor” dedi.

Konunun dünyanın her yerinde “bomba” haber olduğunu ifade eden Deniz Baykal, “Eğer böyle bir olay varsa, ne kadar gerçeği yansıtır yansıtmaz, doğrudur değildir tartışması yapılırsa yapılsın, Alman savcılığının resmi iddianamesinde Türkiye Başbakanına tutuklu iki sanık ‘evet ben Başbakana vermek üzere bu parayı aldım, evet ben Başbakan’a versin diye bu parayı verdim’ diyorsa, Türkiye’de bu daima bu haberdir” diye konuştu.

-BAŞBAKAN’A “FOTOĞRAFLI” YANIT-

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ın, tutuklu sanıklardan Mehmet Gürhan’ı tanımadığını söylediğini hatırlatırken, Gürhan ve Erdoğan’ı birlikte gösteren ve bazı gazetelere yansıyan fotoğraflarını gösterdi. Baykal, Gürhan’ın AKP ve Başbakan’ın yurt dışındaki ilişkilerini organize eden bir kişi olduğunu söyledi. Baykal, Gürhan’ın, önde gelen AKP’lilerle de çok yakın ilişki içinde olduğunu söyledi. Baykal, “Şimdi bu fotoğraf kardeşim Türkiye’deki ana medyada neden yayınlanmıyor? Ben bunu anlamıyorum. Sorulması gereken soru bu. Soru, 'Nasıl olur da Alman iddianamesinde geçen bu olayı ürkek ürkek dile getiriyorsun' değildir. Sorulması gereken soru, bu konu ile ilgili bütün ayrıntılar neden kapsamlı şekilde ortaya konulamıyor?” dedi.

Baykal, şunları söyledi:
“Başbakan bu parayı almıştır ya da almamıştır. Bu iddia doğrudur ya da yanlıştır. O bizi ilgilendirmez. Ama orada toplanan paraların bu amaçla toplandığı açıktır. Başbakan'a gideceği söylendiği açıktır. Başbakanın adının oradaki bu olaya karıştığı açıktır. Bunun elbette bir haber olarak büyük değeri vardır, elbette bu konuyla herkes ilgilenmek, bilgilenmek hakkına sahiptir ve bu konu mutlaka kamuoyuna yansıtılması gereken bir konudur. Bu konuyu ancak biz Alman savcının iddianamesine dayanarak söyleyince Türkiye kısmen haberdar oldu. Böyle bir şey olur mu? Böyle demokrasi olur mu? Böyle bir basın özgürlüğü olur mu?”

Başbakan Erdoğan’ın, panik ve telaş içinde, “Bunları nasıl haber yaparsınız?” diye medyaya çattığını söyleyen Baykal, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

“Bunların haber yapılmış olması değil, yeterince haber yapılmamış olması sorgulanması gereken ana konu. Bu yönüyle de çok ciddi bir demokrasi, hukuk devleti ve basın özgürlüğü ile karşı karşıyayız. Neyin yazılacağına Başbakan mı karar verecek? Başbakanın işine gelenler yazılacak, işine gelmeyenler yazılmayacak. Başbakanı üzecek haberler yapılmayacak. Böyle demokrasi olur mu? Böyle hukuk devleti, böyle basın özgürlüğü olur mu? Öyle bir hava yaratılıyor ki, giderek korkuyorum Türk medyasına bir otosansür uygulanmasına yol açacak. ‘Aman Başbakanı kızdırmayalım’ diye haber tercihleri ona göre şekillenecek. Bu çok vahim bir manzara. Türkiye hiçbir zaman bu kadar teslim olmamıştı. Çok üzüntü verici bir manzara.”
Başbakan Erdoğan’ın Deniz Feneri soruşturmasını örtbas etmeye çalıştığını öne süren Baykal, “Eğer kendisiyle ilgili bir bağlantısı yoksa, çıksın açıkça sonuna kadar cezalandırılsın, ne gerekiyorsa yapılsın diye oda onların üstüne yürüsün. Yapamıyor? Niye yapamıyor? İlişkiler, yakınlıklar, temaslar ortada” diye konuştu.

BAŞBAKAN ŞANTAJ YAPIYOR?

“Türkiye gerizekalı mı?” diyen Baykal, “Bu olaylar yaşanacak. Konuşulmayacak. Ürkeceğiz, korkacağız sesimizi çıkarmayacağız ve yıldıracak, susturacaklar, korkutacaklar. Başbakan şimdi bunu deniyor” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın, Aydın Doğan’a “şantaj” yaptığını söyleyen CHP Lideri Baykal, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Aydın Doğan’a bir hafta süre veriyorum diyor. ‘Bir hafta bakacağım yayınlarına. Eğer beni kızdıran yayınlar yapmaya devam edersen hafta sonunda neler söyleyeceğim senin hakkında’ diyor. ‘Bir haftada kendini toparla diyor. Eğer özlediğim, beklediğim yayıncılığı yaparsan üzerine gitmem diyor’ Nedir bu? Bunun adı hukukta şantajdır. TCK madde 107 bir yıldan üç yıla kadar hapis. Başbakan’a şantaj yapmak yakışır mı?”

PARA KİME GELDİ, AÇIKLA?

Başbakan Erdoğan’ın, olayı “kişisel sürtüşmeye” çekmeye çalıştığını ifade eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, şunları söyledi:

“Başbakan, işin esasıyla ilgili olarak kamuoyuna net açıklamalar yapmalıdır. Deniz Feneri konusuyla ilişkisini aydınlatmalıdır. İlişkisi var mıdır yok mudur? Mehmet Gürhan’ı tanıyor mu, tanımıyor mu? Para kendisine, orada iddia edildiği gibi gelmiş midir gelmemiş midir? Kendisine mi gelmiştir, Başbakanlığa mı gelmiştir? Başbakanlık bu kaynağı kullanmış mıdır? Nerede kullanılmıştır? Bütün bunların aydınlığa kavuşturulması lazım. Almanya’daki bu yardım kuruluşunun işin içine girdiği yolsuzluk konusunun Başbakanlık ayağının netleşmesi lazım. Ortada ciddi iddia var.”

DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ ÖZÜMSETİLMELİ

Başbakan Erdoğan’ın, demokratik kültürü tam olarak özümsemesinin “sağlanması” gerektiğini vurgulayan CHP Lideri Baykal, “Herkesin hukukuna saygı gösterme zorunda olduğu kendisine anlatılmalıdır. Bu yaşanan olayların, özellikle yolsuzluk boyutu bütün ayrıntılarıyla en kısa zamanda ortaya çıkmalıdır” diye konuştu.

Olayın bir Başbakanla bir medya patronu arasındaki şahsi kavga olmadığının altını çizen Baykal, “Olay, bir yolsuzluk iddiasının örtbas edilmesi çabası içinde çığırından çıkarılması konusudur” dedi.

MECLİS’E GELECEK

CHP Lideri Baykal, bir soru üzerine söz konusu yolsuzluk iddialarını Meclis açılır açılmaz Meclis gündemine taşıyacaklarını söyledi. Baykal, “Bunun örtbas edilmesine göz yumamayız. Meclis’in açılmasıyla birlikte bu konu Meclis gündemine gelecektir. Bütün ayrıntılarıyla bunu takip edeceğiz” dedi.

Baykal’a, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın, Kanal 7’ye yardım yapıldığı dönemde kanalın ortakları arasında olduğu da hatırlatıldı ve halen görevde bulunması soruldu. Baykal, “RTÜK fevkalade önemli bir kuruluşumuz. Her türlü kuşkudan azade güven veren saygın bir iletişimcinin orada bulunması orada beklenir. Herhalde bu konuyu kendi aralarında RTÜK olarak da konuşacaklardır. Belki Hükümet de konuşacaktır” dedi. Baykal, son günlerde yapılan bir değişiklikle RTÜK Başkanı’nın yargılanmasının Başbakanın iznine bağlı hale getirilmesine ise dikkat çekti.


kaynak:gazete vatan
[Resim: 7903atamizindeyizby5hs7ii4.jpg]

“Bir memlekette; namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur”
Bul
Cevapla

Konu Araçları
Konuyu Paylaş :  
Konunun Linki :  
BBKodu :  
Konu Araçları :

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  61. hükümeti Erdoğan kuracak Fatih Özşentürk 0 2.583 30-06-2011, Saat: 9:47
Son Yorum: Fatih Özşentürk
  Baykal'dan 'darbe belgesi' yorumu asi cafe 0 1.915 18-06-2009, Saat: 14:09
Son Yorum: asi cafe
  Erdoğan daha fazla dayanamadı.. asi cafe 0 1.742 18-03-2009, Saat: 17:53
Son Yorum: asi cafe
  Direksiyon Erdoğan'da asi cafe 0 1.492 16-02-2009, Saat: 13:55
Son Yorum: asi cafe
  Ünlü sörfçünün babası da gözaltına alınmış asi cafe 0 1.609 14-02-2009, Saat: 11:05
Son Yorum: asi cafe

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi