24-03-2007, Saat: 0:25
ingilizlerin hindistanin guneyini kolonilestirmesine sebep olan bitki.
ince belli, küçük cam bardakta içerseniz bi anlamı oluyor..
uretildigi ve bir kultur olusturdugu bolgelerin hepsinde ismi 'cay' olan,fakat batililarin israrla, tea, te vs. gibi abuk bi isim takmaya calistiklarikeyif verici bir bitki.
sigarayı caysız, cayı sigarasız düşünemem. halis harnmanlanmış türk çayı. sanırım türklerin en iyi becerdiiğişey hatta
alkolsuz en iyi icecekis yerinde sigaraylan olmassa olmas bisi
catal ile nefis giden icecek
çekik gözlü inanmış çinli bir yaşlı, tanrıya oğlu olması için adakta bulunur. karşılığında ise 40 gün 40 gece uyumadan dua edeceğine yemin eder. tanrı da olaya duyarsız kalmaz ve kabullenilebilir bir süre zarfında yaşlı adamı bir oğlan evlat sahibi yapar. adam da buna karşılık dua etmeye başlar gözlerini kapamadan fakat 40 gün 40 gece iddialı bir kavram olduğu için ve de olaya mistisizm sokmak için adam 40. gecede uyur kalır. adağın karşılığını yerine getiremediğinden dolayı, göz kapaklarını iki katana darbesiyle keser ve toprağa atar. gene kabullenilebilir muson yağmurlarından sonra iki tane çay filizi topraktan başlarını çıkarırlar ve olay daha da büyülü bir sürece girer. yaşlı çinli adamın köylüğünden olan diğer çinliler, bu filizlerin yapraklarını kaynamış suya ataraktan içerler ve çay ı keşfetmiş olurlar. olayların geliştiği tarih aralığında da sri lanka da müslüman olan bir adam da, sünnet töreninden sonra pipisinden kesilen parçayı toprağa gömmek suretiyle seylan çayını keşfeder. olaydan bir nane anlamayan okuyucular için dipnot: çayın esrarı olan uykusuzluk durumu da yaşlı adamın göz kapaklarından gelmektedir.
kesinlikle sakinlestirici etkisi olan icecek. ozellikle cay demletmek, "canim bir cay koy* rahatlarsin sen hem de, bak kendini iyi hissedeceksin" demek ne kadar ferahlatir insani, bunyeyi. ingilizlerin o soguk goruntusunun altindaki super espri anlayisi da cayda gizlidir nitekim,
kahwaltı içeceği...sigaranın karısı...ders çalışma saatlerinin hem mola sebebi, hemde muhteşem beyin açıcısı...
aromalı su
hakkında "ottur; günahı yoktur." söylemleri geliştirilmiş bitki...
sabah ayakta uyurken uzun bir otobus yolculugu sonrasi soguk mu soguk havada okulda sigaranla beraber seni bi guzel raatlatan sey. sabahi sevdirebilitesi var.
uzun zaman sonra içildiginde insanın kendini acaip mutlu hissetmesini saglar
bağımlılık yaptıktan sonra içmezsen başağrılarıyla boğuşturan müthiş bir içecek
sahilde **** oturup elinizde kitabınız gazeteniz veya yanınızda bir arkadaşınızla muhabbet ederken tüketmesi oldukça keyifli olan ama nedense istanbulda çok yüksek kar marjıyla satışı yapılan aslında oldukça düşük maliyete sahip bitki suyu.
fayda ve zararları sık sık tartışılan bir içecektir. c vitamini içermesi ilginç bir gerçektir.kalp krizini de önlermiş.
ingilizlerin 'bilinen' bir afrodizyak oldugunu dusundugu bir icecek.
ugruna sarkilar yapilmis bir bitkidir. en güzellerinden birisi nükhet duru 'nun dört basi mamur sezen aksu destekli nükhet duru albümünde ayni adli sarkidir. yanlis hatirlamiyorsam sözler nükhet hanimin kendisine aittir. ne yardan gecerimne caydan gecerimkitlama sekerim senin yüzündendert cekerimne senden gecerimne serden gecerimseni bir yudumda hüp diyeicerim icerim ay icerimdilimi dudagimi yaksan dabeni bir pula satsan dakalbimi yerlere atsan dane yardan gecerimne caydan gecerimseni bir yudumda hüp diye icerim icerim ay icerimsüzülürüm nazlanirimsakadan sizlanirimbir bakisinla yan yananiden hizlanirim
kokusu ve tadiyla daha ilk tanismada kendini cezbettirmeyi basaran ulu icecek, sicak dost. kulvarlar farkli da olsa kahve ile yarisir derim.
hayatımın tek içeceğidir.günde 30 bardak içerim ama biri çay ister misin desin yine içerim....
küçük ışıkları çok uzaktan görür, oturur, düşünür, anlar...en iyisini yapar.
kahvaltı etmek fiilinin feminen kullanımı.
yaşamdaki mucizelere inanmanın gizini çözmüş, yaşamın kollarında debelenmeden, inandığı gibi yaşamayı bilendir... sıcak içilmesi önerilir. ama öyle insanlar vardır ki bilmezler içmeyi... yanar ağızları ve ondan sonra soğuk su katarlar ilişkilerinin içine... "o" su katılmamış birliktelikler ister oysa... yakışmaz sıcak çayın içine soğuk su... yakışmadı da zaten, kalkarken masaya çarptı, bardak devrildi, çayı döküldü... yok sorun değil daha bir semaver dolusu var, içmeyi bilenler için demlenip duran...
kahvaltisiz kalmis bunyeler icin kahvalti, ac karnina icilecek sigara dumaninin gececegi yollari hazirlayan, kirmizi halilar seren muthis icecek.. her ne kadar baska milletlerin adeti de olsa, cay sutle birlikte anilmasi onun sanina leke surmektir.. cay sek icilir efendiler..
sabahları içmezsem günümün başlamadığı, öğlenin nasıl olduğunu anlamadığım içecektir. ne zaman ki çay içiyorum, gün başlamış oluyor. manyak mıyım neyim.
kimi zamanlar insanın ihtiyacı olan yegane şey. adını koyamadıgınız bir sıkıntı içinde misiniz? bir bardak çay içmek faydalı olabilir.
jack kerouac'in yolda romaninin turkce cevirisinde ot icin kullanilan euphemism
kucuk dere..
türkiye'de ilk olarak gürcistan'dan getirilen fidanlarla zihni derin'in rize'de kurduğu fidanlıkta üretilen fidanların çiftçilere dağıtılmasıyla başlamış ama ürünün değerlendirilmesinde çıkan sorunlar yüzünden ilk girişim başarısız kalmıştır.daha sonra asım zihnioğlu'nun çay tarımını geliştirmekle görevlendirilmesiyle bugüne gelinmiştir.olayın nasıl geliştiğini öğrenmek için, tubitak yayınlarında çıkan "bir yeşilin peşinde" adlı kitabı okuyabilirsiniz
çay çok yağmur yağan yerlerde yetişir. bir çalı bitkisidir. yeşil yaprakları toplanır ve kurutulur çay olur. türkiye'de en çok karadeniz bölgesinde yetişir. merkezi rize'dir. şöyle demlenir. ilkönce su kaynatılır sonra içine kuru çaylar atılır ve demlenmesi beklenir. kırmızı renktedir. bi de bitki çayları denen öteki bitkilerin çayları vardır. örneğin papatya çayı böyledir. ama bu türler pek yaygın değildir. kahvelerde genelde çay bitkisinin çayları içilir. ince belli bardaklarda içilir bu bardaklar sadece çay içmek için tasarlanmıştır. altın gibi sarı yaldızları olanlar daha güzeldir. fincanda içildiği de olur ama yaygın değildir. kahvelerde hep ince belli bardaklar kullanılır. daha sonra bu bardaklar rakı içmek için de kullanılır olmuştur. rakıya ayrı bir hava verir. ama ben içmem.
dem alma konusunu bilemeyeceğim, ama oturmamış olanları hakikaten hayal kırıklığı yaratıyor.
roman* dilinde, kadın anlamına gelen sözcük
calisma hayatinda ise baslarken, is arasinda, isi bitirdikten sonra, toplantida, onemli bir karar verirken, susadiginda, uykuyu acmak icin kullanilan ve is yarayan icecek.
güney kore ve ukrayna dilinde de cay olarak okunuyor..
es-sohbet-ü bilâ çay/ kes semai bilâ ay (çaysız bir sohbet aysız bir gökyüzü gibidir)*
bir nevi ayilgac.
içenlerde felaket bir ağız kokusu yapan içecek.ayrıcaing. yassı ve kumluk kıyı adası, adacık \ ada
çay"türk gölge oyununda külhanbeyi ve matiz tarafından "bayan" anlamında kullanılan argo sözcük.
bir başka keşif efsanesi de şöyledir, kral (çin'de) bahçesinde oturmaktadır, önünde bir kase su vardır, esen bir rüzgarla bir yaprak döne döne gelir kasenin içine düşer, kral da içeri telefona gitmiştir zaar, o arada demleniverir, suyun tadı sonradan kralın çok hoşuna gider vs. uzun yıllar krallara özgü bir içecek olarak kalır bu, alım satımı ancak ve ancak gümüş üzerinden yapılır (buralar efsane değil gerçek) sonra afyon savaşları neticesinde bu özelliğini kaybeder. beyazı en şahanesidir.
öğrenci milletinin resmi içeceği.
nükhet duru yorumuyla bir sezen aksu şarkısı.hatta diyebilirim ki nükhet durunun sevdiğim tek şarkısı...çaya yazılmış en güzel şarkı.dilimi dudağımı yaksan da beni bir kula satsanda kalbimi yerlere atsan da ,ne çaydan geçerim,ne senden geçerimseni bir yudumda hüp diye içerim içerim ayyy içerim!
içtikten sonra ağızda bıraktığı kekremsi* tad yüzünden sewemediğim içecek*.
kantinden almanın risk taşıdığı içecek. ya henüz demlenmemiştir, veya demleneli hayli olmuş, zifte çalar olmuştur. bazı bazı da çay diye bulaşık suyu içersiniz. kantinci çaya karşı saygısız bir mahluksa aklı başında bir çay içmek mesele olur. "kahve alsaydım keşke, hiç olmazsa ne içeceğimi bilirdim..." dersiniz, sonra yine gider çay alırsınız.
çin'de çayın efsanesi şöyledir:bir gün ünlü hint bir bilgin meditasyon amaçlı himalayalara çıkar ama bir kaç gün sonra gece uykusu gelir uyumamaktan o da kendine çok kızar ve göz kapaklarını çıkarır atar, göz kapaklarının düştüğü yerden bir bitki biter buna çay derler.
üniversiteye hazırlanma dönemlerinde nerdeyse damacana ile içtiğiniz,sonradan da hiç aramadiğiniz,yine deyorgunluktan sonra içilmesi en hoş içeceklerden biri.
09.00 - 17.00 mesaili tuketim eksperim.
kansizlik durumunun ortaya çikmasina sebebiyet verebilen bu nedenle de tüketiminin abartilmamasi gereken içecek.
vaz gecmek anlamindaki caymak fiilinin emir kipi
ramazanda ve kandil akşamlari illa ki demlenir keyifle icilir eskiden tek kalan alişkanlik gibi...
cayin degişik dilleri iki ayri okunuş varyasyonunun olmasi, eski cince'de cay'a ismini veren karakterin modern cince'de "ca" ve "te" diye iki ayri okunusunun olmasindan kaynaklaniyormus. dogu ve balkan ulkeleri genelde ca'yi alirken bati ve kuzey avrupada diger okunus temel alinmis, simdiki durum cikmis
akşam üstü itibarıyle, sana kek yaptım şarkısıyla yanında demli sohbetini ikram edecek kişidir...
bazen acelesinden poşet çay durumuna gelen kişidir... ama insan her zaman oturup çay demleyecek zamanı bulamaz, eh canı da deli gibi çay istediyse ne yapacak? atacak bir poşet sallandıracak tabii... yok o da güzel be.
masada unutulan, günlerce unutulduğunda küf tutan, soğutulan, en kolay hazırlanan, ağızda garip tat bırakan içeçek.
bilinen en eski keyif içeceği.. 4000 yıldan eski bir tarihi var..
günde 60 bardaktan fazlası rahatsız ediyor benden söylemesi
aklıma geldiği andan bir süre sonra içmezsem baş ağrısını tetikleyen içecek. olmazsa olmazlardan.
anavatanı çin
![[Resim: 7903atamizindeyizby5hs7ii4.jpg]](http://img125.imageshack.us/img125/434/7903atamizindeyizby5hs7ii4.jpg)
“Bir memlekette; namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur”
ben hala anlamadım anladımda gerçeklik payı konusunda çelişkideyim