İlginç bilgiler

Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 2.75/5 - 20 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
İlginç bilgiler
#1
Icon6 

İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar?
Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler.

Satrançta şah niçin o kadar pasiftir?
Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta amaç şahı almaktır. O yüzden bütün taşlar onu korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan gibi şaha yardım eder. İleri geri, çapraz her yöne gidebilir. Batıda vezire Kraliçe adı verilmiştir. Bununla Kraliçe’nin Kralın en büyük desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç 6. yüzyılda Hindular tarafından oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır.

Bir hafta niçin 7 gündür?
Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.

Niçin otellerin kapıları döner kapıdır?
Döner kapıların tek amacı enerji tasarrufudur. Büyük binaların içerleri devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini engeller.

Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar?
Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabın içinde ya da bir bardakta üstüste duran buzların herbiri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu noktada çok küçük kısım erir.Buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışcasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz.

Kumaşlar yıkandıktan sonra niçin çeker?
Aslında kumaş ıslanınca lifler şiştiğinden kumaşın az biraz uzaması gerekmektedir. Ama bükümlerin açılarındaki deformasyonun yarattığı çekme kuvveti daha fazla olduğundan sonuçta kumaş boydan kısalır. Kumaş yıkandıktan sonra kurutulduğunda şişmiş lifler eski durumlarına gelirler. Ama kumaş ilk ölçülerine dönemez. Su, yüksek ısı, çalkalama, sabun hepsi kumaşın çekmesini kolaylaştırır. Kumaş birkaç kez yıkandıktan sonra ölçüleri belli bir dengeye ulaşır ve ondan sonra yıkandığında çekmez.

Çinlilerin gözleri niçin çekiktir?
Yalnız çinlilerin değil, Orta ve Güneydoğu Asya’da yaşayanların, japonların hatta Eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı bütün dünyada aynıdır. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde yaşadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil, burunları da rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun delikleri soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı, demek daha doğrudur.

İnsan korkunca niçin dişleri birbirine vurur?
Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır.İşte bu nedenle ilk insanlardan gelen kalıtımsal yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete geçer. Çenedeki kaslar titrer, bu da sanki dişler birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.

Akıl ile zeka arasında fark nedir?
Akıl yalanla gerçeği, doğruile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yataneğidir. Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farlılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka IQ denilen testle ölçülebilir.

Dolunay insan davranışlarını etkiler mi?
İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Eskilerin Ay’ın dönemlerine bağladıkları boş bir inancın günümüze uzanan bir varsayımıdır. Bilim adamlarının yaptıkları bütün çalışmalar bu görüşün boş olduğunu kanıtlamıştır. Ay, dünyadaki okyanusların gel-git denilen suların alçalması ve yükselmesi olayı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Vücudumuzdaki suyun oranı , okyanuslardaki su miktarıyla kıyaslanamaz. Yani Ay’ın çekim gücü insanı etkileseydi yalnız dolunayda değil her gün olması gerekirdi.
Dolunayda ayın parlaklığı da pek önemli bir
etken değildir. Çünkü gönderdiği ışık miktarı
Güneş’in gönderdiğinin 600 binde biri kadardır

Niçin gözyaşı dökeriz?
Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal nedenlearle ağlar. İnsanı farklı kılan bu durum şüphesiz yaşam tarihindeki evrimin bir sonucudur. Aslında gözlerimize sürekli gözyaşı koruma amaçlı olarak salgılanmaktadır. Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu ilk inceleyer Darwin’dir. Daha sonra yapılan deneyler sonucu görüldü ki soğan doğrarken akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır. Ruhsal gözyaşları daha çok protein içermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni açıklanamamıştır.

Üç yaşından daha önce olanları niçin hatırlamıyoruz?
Bilim adamları geçmiş deneyimlerimizi saklayan hafızamızın beynimizde anıveya öykü şeklinde organize olduğunu ileri sürüyorlar. Üç yaşından küçükler bu şekilde iletişim kurma yeteneğine sahip değiller.Öykü ve anılarını anlatamıyorlar. Yer ve karakter kavramlarını anlamıyorlar. Üç yaşından küçükler düzgün konuşabildikleri,anlayış, seziş ve hafıza yeteneklerine sahip oldukları halde tüm olanları bir bütün olarak şekillendiremiyor, öyküye dönüştüremiyorlar.Hafızamız ne yaptığını ne yapıldığını 3-4 yaşlarında kaydetmeye başlıyor.

Develerin hörgüçlerinde ne var?
Genelde hörgüçlerinde su olduğu ve uzun yolculuklarında bu suyu kullandıkları söylenir ama doğru değildir. Develerin hörgüçlerinde 30-35 kg kadar yağ bulunur. Yiyecek bulamadıkları zaman bu enerjiyle hareketlerini sağlarlar ayrıca yağ çöl sıcağına karşı koruma görevi de yapar. Develer suya az gereksinim duyarlar. Burun mukozaları insana göre 100 kat daha büyüktür. Soluk alırken havadaki nemin üçte ikisini kazanabilirler. Su kaybını da dokularından kaybederler, kandaki su etkilenmez.

Yumurtanın niçin bir tarafı yuvarlak, diğer tarafı sivridir?
Eğer köşeli olsalardı kenarları dayanıklılık bakımından çok zayıf olurdu. En dayanıklı geometrik şekil küredir ama bu şekildeki yumurta yuvarlanacak olursa nerede duracağı belli olmaz. Yumurta yuvarlanınca düz gitmez. İnce tarafı üstünde dairesel bir yol çizer. Başladığı yere yakın bir noktada durur. Yani düz bir yerde kaybolması olanaksızdır. Yumurta, tavuğun yumurta kanalında küre şeklindedir. İlerlemesi sırasında arkada kalan dairesel kasların büzüşerek hem yumurtayı ileri iterler hem de bu kısmına baskı yaparak konik biçimini sağlarlar. Yumurtanın şeklinin nedeni de budur. Sürüngenlerde bu düzenek olmadığından yumurtaları küresel biçimdedir.

Kuşlar nasıl konuşabiliyor?
Her insan ağzıyla konuşur ama konuşabilmeyi sağlayan asıl organ beyindir. Beyinde oluşan düşünceler dilimize ve dudaklarımıza aktarılır. Hayvanlar bu nedenle konuşamaz. Papağan ve benzeri kuşların yaptıkları konuşma değil, mükemmel bir ses tınısı ezberi ve tekrardır. Sesleri ezberler ve taklit ederler. Kuşların ses organları memeli hayvanlardan farklı olarak gırtlakta değil göğüs kafeslerinn dibinde, karın boşluğunun derinliklerindedir. Kuşların doğasında ses taklit yeteneği vardır. Doğayla içiçe yaşarken diğer kuşların seslerini taklit ederek bir çeşit iletişim sağlarlar.

Ateş böceği nasıl ışık saçıyor?
Aslında bu böceğin verdiği ışığın ateşle de sıcaklıkla da bir ilgisi yoktur. Bilimsel adı “Soğuk Işık”tır. Bu ışık olayı, moleküler seviyede kimyasal bir işlemdir. Bazı moleküllerin ayrışarak daha yüksek enerjili hale geçebildikleri ve bu fazla enerjiyi ışığa önüştürebildikleridir. Ateş böceğinin karın bölgesindeki ışık organında bulunan guddelerden ışık elde etmede rol alan iki ana kimyasal madde üretilmektedir. Fakat onlar da tam olarak ışık vermeye yetmediği için böceğin ışık bölgesine yakın solunum organının ışık verme anında burayı oksijenle beslemesi gerekmektedir

Kediler balık ve sütü niçin severler?
Kedilerin sudan hoşlanmadığı bilinir. Ama aslında kediler çok iyi yüzerler. Hava şartlarından dolayı ve de tembelliklerinden suya girmeyi sevmezler. Evkedisinin balık sevmesinin yanında kuşlara ve farelere olan düşkünlüğünün nedeni evcilleştirilmeden önce Mısır’da Nil vadisinde balık, kurbağa, küçük kuş ve fareleri avlayarak yaşamış olmasıdır. Zaten eski Mısırlılar kedilerifare avcıları olduğu için evcilleştirmişlerdir. Günümüzde kedinin kuzey Hindistan ve Güneydoğu Asya’da yaşayan türleri ırmakların kenarlarında balık avlayarak yaşamaktadır. Patileriile balıkları sudan dışarı atar, gerekirse suya tamamen girerler. Eski Mısır’da kedi bakıcıları onları ekmek ve sütle beslemişlerdir. Kedilerin süt zevkinin de Mısırlı bakıcılarının yarattığı beslenme alışkanlığından kaynaklanmaktadır.

Horozlar niçin sabahları erkenden öterler?
Sabah güneş doğarken ötmek yalnız horozlara özgü değildir. Kulağa en çok horozun sesinin gelmesi, onun sesinin diğerlerinden daha güçlü olmasıdır. Kuşların büyük çoğunluğu da aynı saatlerde ağaçlarda koro halinde öterler. Gün boyu hem horozlar hem kuşlar bu ötüşü sürdürürler ama seslerinin en güçlü çıktığı zaman sabah saatleridir. Horoz ve kuşların sabah gün doğarken ötmeleri biyolojik saatleriyle ayarlanmıştır

Evlerimizdeki sinekler kışın nereye gidiyor?
Sineklerin her türü kışın ortadan kaybolur. Havaların ısınmasıyla birlikte ansızın ortaya çıkarlar. Sinekler ısıya karşı çok hassastır. Güneş bulutun arkasına girdiği zaman oluşan ısı düşmesinden etkilenirler. Kış günlerinde yaşama şansları yoktur. Ölmeden önce yumurtalarını toprağa veya kuytuya gömerler. Lavra ve yumurtalar soğuktan etkilenmez. Yaz sıcakları başlayınca yumurtalar çatlar ve yine sinekli günler başlar.

Tükenmez kalemin dolmakalemden farkı nedir?
Kalemin tarihi yazınınkinden de eskidir. İlk insanlar sivriltilmiş çakmak taşlarıyla duvar resimleri yapmıştır. Mürekkepli metal kalemler Romalılar tarafından biliniyordu. Tükenmez kalem adı ile bilinen bilye uçlu kalemin ilk modeli 1880 yılında yapılmıştır fakat rağbet görmemiştir. Uçakların gelişmesiyle gündeme tekrar gelir. Uçaklar 2-3bin metreye çıkınca hava basıncı oldukça azalır. Dolmakalem mürekkebi basınç nedeniyle dışarı akarak kağıdı ya da giysiyi lekeler. 2.Dünya Savaşı’nda askeri uçaklarda kullanılan tükenmez kalem sonradan yaygınlaşmıştır. Tükenmez kalemlerde mürekkep kağıda pirinç uçtaki yuvaya yerleştirilmiş minik bir bilye aracılığıyla aktarılır. Fakat dolmakalemin özelliği seçkin ve yazıyı kaliteli kılmasıdır.

Doktorlar niçin dizimize çekiçle vurur?
Bir sandalyeye rahatça oturup bacak bacak üstüne atarken doktor dizkapağının hemen altına, kası kemiğe bağlayan tedoma minik lastik bir çekiçle vurduğu zaman bacak ileri fırlar. Bu reflekste baldır kaslarındaki duyu sinirleri kasın genişlemesine tepki verir ve yeni sinir sinyalleri oluşturarak kaslara hafif bir basınç uygulandığını ve gerildiklerini omuriliğine iletirler. Omirilik ise bu basınca dayanabilmesi için kasların kasılması gerektiğini bildirir, bacak tekrar geri hareket eder. Refleks, beyin denetiminden geçmeksizin, yani beyin devrede olmadan doğrudan omuriliğin komutlarıyla gerçekleşmektedir. Diz kapağı refleksi omuriliğin işleyişi konusunda bilgi veren önemli bir tanı yöntemidir.

Yapıştırıcılar nasıl yapıştırıyor?
Yapıştırıcıların sağladığı yapışma olayı aslında kimyasal bir reaksiyondan başka bir şey değildir. Günümüzde imalatçılar yapıştırıcıları sentetik malzemeler kullanarak yaparlar. Yapışma olayında benzer veya ayrı malzemeden iki madde, bir de yapışkan gerekir. Burada en önemli görev yapıştırıcıdadır. Yapıştırıcının moleküllerinin diğer iki madde molekülleri ile birleşme eğilimi gösterir bir yapıda olması gerekmektedir.

Matematikte niçin (-2) ile (-2) nin çarpımı (+4) tür?
Haftanın beş günü işe otobüs ile gidip geldiğinizi varsayalım. Her sefer bir milyonluk bir biletle yapılıyor. On milyon tutarında on tane bilet aldınız. Hergün gidiş geliş kullandıkça iki tanesi eksiliyor. Bunun eşitlikteki yeri (-2) dir. Siz bu işi beş gün süresince yani 5 kez yaparsanız (-2)x(+5)= 10 olur. Diyelim ki bayram tatilinin iki günü o haftanın Perşembe ve Cuma günlerine geldi ve tatil. Bu kez yapmanız gerekeni yapmıyorsunuz. İki günlük 4 bileti kullanmıyorsunuz. Bu hareket, yapmanız gerekene göre negatif yani ters yönde bir harekettir. Hergün bilet almak yerine iki gün süresince hiç bilet kullanmıyorsunuz.İki kere negatif hareketi “-2” bilet üzerinde yapınca o hafta elinizde (-2)x(-2) =(+4) bilet kalıyor.

Radyonun sesi açılınca pil daha çabuk mu biter?
Pille çalışan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü etkiler. Radyo açık, sesi kapalı durumu ile sesin sonuna kadar açık durumu arasındaki fark pillerin ömürlerinin kısalmasına neden olur. Ses sonuna kadar açıldığında pillerden çekilen akım yüzde 30 artmaktadır. Bu durum, küçüğünden büyüğüne, pille çalışan ve ses yükselticisi olan bütün radyo, teyp, volkmen vb. için aynıdır.

Termos nasıl sıcağı sıcak, soğuğu soğuk tutuyor?
Tek nedeni vardır, vakum.Yani boşluk.Bir termosta içiçe geçmiş iki kap vardır.Dıştaki metal bir kap olup içteki genellikle bir cam şişedir.İkisinin arasındaki hava ise boşaltılmıştır.Tam olmasa da üreticiler tarafından elde edilebilen tama yakın bir boşluk vardır.Vakumlu bir ortamda hava molekülleri de ılmadığından ısı iletilemez.Cismin ısısı başlangıçta ne ise o halde kalır.İçerden dışarıya, dışardan içeriye ısı geçişi olmaz.Böylece termosa konan sıvı sıcaksa sıcak, soğuksa soğuk kalır.

İmdat çağrısı S.O.S ‘in anlamı nedir?
Çok kişi “Save our Ship” gemimizi kurtar; “Save our Soul” ruhumuzu kurtar; “Stop Other Signals” diğer sinyalleri sözcüklerinin kısaltılmışı sanır. Oysa hiçbiri değildir. Tamamen telgraf zamanından kalma mors alfabesiyle ilgilidir. İmdat çağrısının çok kolay akılda tutulabilmesi için 1908 de üç çizgi, üç nokta, üç çizgi olan S.O.S seçildi.
[Resim: emegesaygifj8bg3.gif]
Cevapla
#2

inanılmaz gerçekler
--------------------------------------------------------------------------------
Su içmeden ve yemek yemeden yaşanabilecek en uzun süreyi, 1 Nisan 1979'da tutuklanan ve 18 Nisan'da konulduğu hücrede ölmek üzereyken bulunan 18 yaşındaki Avustralyalı genç elde etmiş.

* Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69. 1707 ve 1782 yılları arasında yaşamış bir Rus kadının 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 ve 1765 yılları arasında dünyaya getirdiği belirlenmiş.

* 1983 yılında ölen Washingtonlu Jon Brower Minnoch, bugüne kadar yaşamış en ağır kişiymiş. Minnoch, 635 kiloymuş.

* Bir insanda ortalama 80 trilyon hücre bulunmaktaymış. Eğer bu hücrelerde bulunan kromozomlar hücrelerden çıkarılıp uç uca eklenebilseydi, 136 milyar kilometre uzunlukta olurdu.

* Beynimiz aşağı yukarı 100 milyar sinir hücresi içeriyormuş. 18 yaşından sonra her gün bu miktarın bin kadarını kaybediyormuşuz.

* Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 dereceymiş. Normal değer ise 35-37'dir.

* En uzun kalp durması 4 saatmiş. Bir Norveçli, Aralık 1987'de denize düşmüş, kalbi durmuş, ancak vücut ısısının düşüklüğü nedeniyle yapılan müdahalelerle yeniden yaşatılmış.

* 1970'de Chicago'da açık kalp ameliyatına giren 50 yaşındaki bir hemofili hastası için bin 80 litre kana ihtiyaç duyulmuştur
alıntıdır!
Cevapla
#3

18 Şubat 1979 yılında sahra çölüne kar yağmıştı.
♥ ABD’de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste ya da gözaltında tutulmaktadır.
♥ Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.
♥ Albert Einstein dokuz yaşına kadar düzgün konuşamamıştı.
♥ Amerika’da her saat 40 kişi kanserden hayatini kaybediyor.
♥ Amerika’da satışa sunulan ilk cd, Bruce springsteen`in "Born in Theusa" albümüdür.
♥ Amerikan havayolları, uçuşlarda yolculara sunduğu kahvaltılarda her tepsiden bir zeytini kaldırarak 1987 yılında 40 bin dolar kar etmiştir.
♥ Aslanlar bir günde 50 kez sevişebilirler.
♥ Atların insanlardan 18 tane fazla kemiği vardır.
♥ Avustralya’daki tuvaletlerin sifon suları saat yönünde akar.
♥ Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.
♥ Başkan John F. Kenndy, yirmi dakikada dört gazete okuyabilirdi.
♥ Baykuş mavi rengi görebilen tek kustur
♥ Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.
♥ Bir Big Mac hamburgerin ekmeğinde ortalama 178 adet susam bulunuyor.
♥ Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.
♥ Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.
♥ Bir Erkek Hayatının Ortalama 3350 Saatini Tıraş Olmak İçin Harcar.
♥ Bir hamamböceği kafası koptuktan sonra açlıktan ölmeden dokuz gün yaşayabiliyor.
♥ Bir insan yaşamı boyunca iki yüzme havuzunu dolduracak kadar tükürük salgılar.
♥ Bir karınca kendi ağırlığının elli kati ağırlığı kaldırabilir.
♥ Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir kopeğinki kadar gelişmiştir.
♥ Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.
♥ Bir kromozom bir genden daha büyüktür.
♥ Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.
♥ Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir.
♥ Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı kullanılır.
♥ Buckingham sarayında 602 oda bulunuyor.
♥ Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek taşı 1.36 kg
♥ Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya’nın İshigaki Adası’nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.
♥ Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika’dan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.
♥ Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.
♥ Central park`ta yüzmek yasalara aykırıdır.
♥ Çocuklar baharda daha fazla buyuyor.
♥ Dalmaçyalılar gut olmayan tek köpek cinsidir.
♥ Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.
♥ Döllenmeden sonra çocuğun boyu 5 milyon kat buyur...
♥ Dünyada her dakika iki tane düşük şiddette deprem olmaktadır.
♥ Dünyada insan başına düşen karınca sayısı bir milyondur.
♥ Dünyadaki hayvanların yüzde sekseni altı ayaklıdır.
♥ Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı.1878 yılının şubat ayında ♥ Connecticut New Haven’da yayımlanmıştı.
♥ Dünyanın bir numaralı domuz üreticisi ve tüketicisi cinliler.
♥ Dünyanın en büyük şeker ihracatçısı Küba’dır.
♥ Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi bambu, bir günde 90 cm kadar uzuyor=.
♥ Eğer Barbie gerçekten yaşasaydı vücut ölçüleri 97–72 82 cm olacaktı.
♥ Eiffel Kulesi’nin tepesine çıkana kadar 1792 basamak vardır.
♥ Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edilmiştir.
♥ En fazla asfaltlı yola sahip ülke Fransa’dır.
♥ En yakin oldukları noktada, Rusya ve Amerikanın birbirlerine uzaklıkları dört km `den daha azdır.
♥ Erkekler kadınlara göre on kat daha fazla renk koru oluyorlar.
♥ Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.
♥ Fareler kusamaz.
♥ Filler zıplayamayan tek memelidir.
♥ Gecen 3500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.
♥ Global ısınma yüzünden yükselen deniz seviyesi 2050 yılında Shangai ve deniz kıyısındaki diğer cin şehirlerinde büyük sellere neden olacak. Bu sellerde 76 milyon kişi evsiz kalacak.
♥ Gözleri açık tutarak hapşırmak imkânsızdır.
♥ Gözlerimiz hiçbir zaman büyümez. Ama burnumuz ve kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez.
♥ Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde "başkent" anlamına gelmektedir.
♥ Günışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır.
♥ Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.
♥ Hamamböcekleri yaklaşık olarak 250 milyon yıldır yaşadıkları halde hiçbir değişime uğramamışlardır.
♥ Hapşırdığınız zaman, kalbiniz de dâhil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarınız bir an için durur.
♥ Hapşırırken Burnu ya da Ağzı Kapamak, Felce Neden Oluyor.
♥ Havuca rengini karoten verir.
♥ Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.
♥ Her 25 kişiden biri astım hastasıdır.
♥ Her dört Amerikalıdan biri mutlaka televizyonda görünüyor.
♥ Her iki taraf da kan bağışında bulunursa, Paraguay’da düello yapmak yasaldır.
♥ Herhangi bir okyanusun en uzak olduğu nokta cin’dir.
♥ Hindistan`da oyun kâğıtları yuvarlaktır.
♥ Hindistan’daki yıllık doğum sayısı, Avustralya’nın toplam nüfusundan fazladır.
♥ Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.
♥ İleri doğru bir adim atıldığında, insan vücudundaki 54 kas çalışır.
♥ İlk çamaşır makinesi 1907 yilinda Hurley Machine Co. Tarafından pazarlandı.
♥ İnciler sirkede erir.
♥ İnek sütünün pH değeri 6’dır.
♥ İngilizcedeki Wendy ismi, Peter Pan hikâyesinde kullanılmak üzere uydurulmuştur.
♥ İngiltere’deki bütün kuğular kraliçenin malidir.
♥ İnsan beyninin % 80’i sudur.
♥ İnsan beyninin ortalama ağırlığı 1.3kg’dır.
♥ İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak başparmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir.
♥ İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.
♥ İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.
♥ İnsanlar beyinlerinin sadece %10’unu kullanırlar.
♥ İnsanlar vücutlarında 300 adet kemikle doğuyorlar ama yetişkin olduklarında bu sayı 206 ya düşüyor.
♥ İnsanlar yaşamları boyunca altı filin ağırlığına eşit miktarda yiyecek tüketiyorlar.
♥ İnternetin yıllık büyüme yüzdesi 314.000’dir.
♥ Kadınlar erkeklere oranla iki kat fazla göz kırpar.
♥ Kanada, Kızılderili dilinde "büyük koy" anlamına gelmektedir.
♥ Kangurular geri geri yürüyemezler.
♥ Kaptan Cook, Antarktika hariç bütün kıtalara ayak basan ilk insandır.
♥ Kaşları yukarı kaldırmak için 30 kaşı harekete geçirmek gerekiyor.
♥ Kediler ultrason seslerini duyarlar.
♥ Kedilerin beyninde 32 adet kas vardır.
♥ Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar.
♥ Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
♥ Kış aylarında, Moskova’daki buz pateni pistleri 250 bin metrekarelik bir alanı kaplar.
♥ Kıta isimlerinin hepsi ayni harfle başlayıp ayni harfle biter.
♥ Kirli kar, temiz kardan daha kolay erir.
♥ Kopeklerin ter bezleri ayaklarındadır.
♥ Kutup ayıları solaktır.
♥ Larry Hagman (JR.)Dallas dizisinin setinde hiç kimsenin sigara içmesine izin vermezdi.
♥ Marilyn Monroe’nun altı ayak parmağı vardı.
♥ Meşe ağaçları elli yaşına gelmeden meşe palamudu üretemezler.
♥ Mexico City her sene 25 cm kadar batıyor.
♥ Mickey Mouse’dan önce en meşhur çizgi film kahramanı Felix The Cat’di.
♥ Monako’nun ulusal orkestrası ordusundan daha geniş bir kadroya sahiptir.
♥ Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.
♥ New York bir zamanlar Amsterdam`dı.
♥ Newton, yer çekimi kanununu fark ettiği zaman 23 yaşındaydı.
♥ Norveç’in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gündüz güneşli geçer.
♥ Ortalama bir buzdağının ağırlığı 20 milyon ton.
♥ Ortalama bir erkek, hayatinin 3350 saatini tıraş olmak için harcar.
♥ Ortalama bir insan hayati boyunca iki yılını telefonda konuşarak harcıyor.
♥ Ortalama bir pire, kendi büyüklüğünün 150 katı yüksekliğe zıplayabiliyor. Bu oranı tutturmak için bir insanin yaklaşık 30 metre zıplaması gerekli.
♥ Ortalama olarak, Amerika’da günde üç adet cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleşmektedir.
♥ Ödemeli telefon konuşmalarının çoğu babalar gününde ediliyor.
♥ Pablo Picasso, parasızlık çektiği gençlik günlerinde yaptığı resimleri yakarak ısınırdı.
♥ Penguen yüzebilen ama uçamayan tek kustur.
♥ Peru’da hiç umumi tuvalet yoktur.
♥ Rodin’in unlu ‘Düşünen Adam’ heykeli aslında İtalyan şair Dante’nin portresidir.
♥ Rusya’nın dörtte biri ormanlarla kaplıdır.
♥ Rusya’da doğudan batıya doğru seyahat edilirse, yedi saat kuşağı geçilir.
♥ Sadece bir tane kovboy filmi kadın yönetmen tarafından çekilmiştir
♥ Sadece dişi kanaryalar ötebilir.
♥ Sadece dişi sivrisinekler ısırır.
♥ Sağ elini kullanan insanlar sol elini kullananlara göre ortalama dokuz yıl daha fazla yaşıyorlar.
♥ Sahra çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.
♥ Salatalığın yüzde 96’si sudur.
♥ Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.
♥ Sarışınların esmerlere göre daha fazla saçı vardır.
♥ Sığırların dört tane midesi vardır.
♥ Sihirli sözcük‘Abrakadabra’ ilk olarak yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için söylenmişti.
♥ Sineklerin beş gözü vardır.
♥ Suudi Arabistan’da hiç ırmak yoktur.
♥ Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.
♥ Tarantulalar iki bucuk yıl yiyeceksiz yaşayabilirler.
♥ Tarih boyunca yeryüzünde bulunan altın 200 kat daha fazlası okyanuslarda bulunmaktadır.
♥ Timsahlar dillerini dışarı çıkaramazlar.
♥ Timsahlar renk korudur.
♥ Tom sawyer daktiloda yazılan ilk romandır.
♥ Uranüs, çıplak gözle görülebilen bir gezegendir.
♥ Uyurken, televizyon seyrederken yaktığımızdan daha fazla kalori harcıyoruz.
♥ Ünlü çizgi film kahramanı Temel Reis, 1919 yılında Elzie Crisler Segar tarafından yaratıldı.
♥ Üzerinde barkodu olan ilk ürün Wrigleys marka sakızdır.
♥ Venus saat yönünde dönen tek gezegendir.
♥ Virginia woolf kitaplarının çoğunu ayakta yazmıştır.
♥ Yarım kilo bal yapabilmek için arılar iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadırlar.
♥ Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir.
♥ Yazar Rudyard Kipling sadece siyah mürekkep kullanırdı.
♥ Yeni Zelanda, dünyadaki her türlü iklimin yaşandığı tek ülkedir.
♥ Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir.
♥ Yetişkin bir insan günde ortalama olarak 23 bin kez nefes alır.
♥ Yıllara göre ortalama alındığında, her sene eşekler tarafından öldürülen insan sayısı uçak kazalarında ölenlerin sayısından daha fazla.
♥ Yunuslar bir gözleri açık uyurlar.
♥ Zebralar beyaz üzerine siyah çizgilidir.
♥ Zürafalar 35 cm uzunluğunda siyah bir dile sahiptirler.
♥ Zürafalar yüzemez. Yüzse bile kesin boğulur
♥ Zürafaların ses telleri yoktur.
Cevapla

Konu Araçları
Konuyu Paylaş :  
Konunun Linki :  
BBKodu :  
Konu Araçları :

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  İLGİNÇ Bİ KONU elifnas 0 1.854 01-01-2009, Saat: 20:40
Son Yorum: elifnas
  ilginç bir denklem :) gönül 2 2.350 26-10-2008, Saat: 20:37
Son Yorum: BöCeK
  ilginç ötesi (( bakın derim )) -mimi- 0 1.582 30-05-2007, Saat: 11:19
Son Yorum: -mimi-

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi