14-08-2007, Saat: 23:30
Aldatan Kocalardan Komik Yalanlar
Sabaha karşı 3'te eve geldiğinde, uyumamış karısının "Neredeydin bu saate kadar?" sorusuyla karşılanan çapkın koca yalanları...
* "Ben sana dedim bilmediğimiz şeyi kullanmayalım diye. Ne işimiz olur bizim
geciktirici spreyle falan. Al sıktık şu hale bak. Ben evine bu kadar geç
gelecek adam mıyım? Bu kadar gecikilir mi? Kullanmayacaktık o mereti
kullanmayacaktıııık! Neden sana uydum bilmem ki!!"
* "Şirket olarak kadın parfümü ve ruj işine girme kararı aldık. Piyasa
araştırması yapıyoruz. Ne kadar marka kadın parfümü ve ruj varsa satın
aldık. Sürünüp birbirimize sarıldık, öptük yanımızdakini. Bizim
'Satınalma'dan Recep'i tanıyorsun, hayta işi iyice abarttı; öpe öpe bu hale
getirdi beni..."
* "İçtim. Aslında içtim dediysem çok değil ama bende yalan yok. Akşam iş
çıkışı arkadaşlarla iki tek attıktan sonra ben eve gitmek üzere onlardan
ayrıldım. O sırada sen tut uzaylılar beni kaçır! Ağzım az da olsa alkol
kokuyordu tabii. Bu onlara çok geldi. Beni uzay gemileriyle iki dakika
dolaştırıp evin önüne bıraktılar. İki dakika tabii onların saatiyle. Bizim
saatle 5 saat falan oluyor galiba. Neyse yalan olmasın..."
* "Saatlerdir bizim evi dışarıdan gözlüyorum. Bir sor niye böyle yapıyorum?
Çünkü o adi o aşağılık hırsızlar hep bu saatlerde evlere giriyorlarmış. İyi
ki de öyle yapmışım. Bir tanesini tam iş üstünde yakalamak üzereydim kaçtı
hergele... Ama daha duuuur... Arada bir bu hırsız mesailerine devam edicem.
Yakalıycam o şerefsizleri sen merak etme hayatım."
* "Hayret, uyurgezerlik gibi bir hastalığım varmış. Daha da tuhafı, üstümü
başımı değiştirip böyle şık şıkıdım geziyorum. Hangi ara eve geldim? Hangi
ara uyudum? Sen görmeden nasıl evden çıktım? Allah düşmanımın başına
vermesin. Ne dertler var. Evlerden ırak!"
* "Sorma bugün başıma neler geldi? İnanamazsın... Pişmiş tavuğun başına
gelenler halt etsin benim başıma gelenlerin yanında... Şimdi yatalım. Çok
yorgunum. Sabah salim kafa anlatırım..."
* "Köprüde takıldım diyeceğim inanmayacaksın ama yalanım varsa şuradan
şuraya gitmek nasip olmasın... Bu saatte köprü bomboş aslında. Basmışım
geliyorum. Evime, güzel karıma kavuşmak için can atıyorum. Tam gişelerden
geçerken bir de ne göreyim, gişe görevlisi ilkokul arkadaşım Salim değil mi?
O da beni tanıdı tabii. Eee bunca yılın hasreti. Anılar, anılar derken iş
uzadı. Eh bizim Salim de oldum olası gevezenin tekiydi zaten. İnsan 7'sinde
neyse 37'sinde de o tabii. 'Salim bırak, karım bekler' diyorum yok.
Susmuyor. Görsen bir muhabbet bir muhabbet. Allahtan arkadan bir araba geldi
de..."
* "Şimdi de kadın kapkaççılar türemiş. İki tanesi bu gece iş çıkışı
Etiler'de üstüme atlayıp çantamı almak istediler. Aramızda bayağı boğuşma
geçti. Bu arada beni öpücük manyağı yapıp 'bu sapık adam bize tecavüz etmek
istedi' süsü vermek istediler. İşte bu ruj lekeleri o süsler... Ama yer mi
Anadolu çocuğu? Karakolda senin resmini gösterdim, dedim 'ihtiyacım olabilir
mi benim böyle şeylere, dünya güzeli karım var' dedim memur beylere... Doğal
olarak serbest bıraktılar..."
* "Sen değil miydin dün gece yatakta "bir kere de geç gelsen n'olur be
adam?!" diyen hayatım? İşte seni kırmamak için geç geldim. Gecikeyim diye
saatlerdir caddelerde boş boş yürüyorum. Sıkıldım bir süre sonra eve geldim.
Yoksa sen geç gel derken başka bir şey mi demek istedin?! Ben yanlış anladım
o zamaaaan. Tüh!!"
* "Ben dolaştıran taksici gördüm ama bu kadarına pes vallahi. İş çıkışı eve
bir an önce geleyim diye taksiye bindim. Koca günün yorgunluğu, hafif gözüm
kapanmış. Bir ara gözümü bir araladım Gebze'deyiz. Az daha uyusam şoför beni
İzmit'e götürecek. Neyse ki zamanında uyanmışım. Taksimetreye bir baktım
kimlik numaram gibi olmuş vallahi. 'Ben bu parayı vermem' dedim. Taksici
'yazdıysa taksimetre ben alırım' dedi. Karakolluk olduk. Bu durumda biraz
geciktim tabii.