Sabah yazarı Elvan Demirkan, bir okurundan gelen "Ben çok sık bitki çayı içen biriyim. Son günlerde cildimde döküntüler oluşmaya başladı. Bazı arkadaşlarım buna içtiğim çayların neden olabileceğini söylüyor. Sizce bu mümkün mü?" sorusu üzerine şu açıklamayı yaptı:
Bitki çaylarını tavsiye etmesine ediyoruz ama bunların doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini de sık sık hatırlatıyoruz. Bunun nedeni bitki çaylarının yan etkilerinin bulunması ve bunların kullanılmaması gereken durumların olmasıdır. Örneğin masum gibi görünen papatya çayı; bazı kişilerde cilt döküntüsü yaratabilir.
YAN ETKİSİ VAR
Yüksek tansiyon problemi olanlarda, meyan kökü böbrek üstü bezlerini uyararak tansiyonun daha da yükselmesine neden olabilir. Gingko biloba, sarmısak, zencefil ve ginseng kan sulandırıcı ilaçlarla kullanıldığında, kanama riskini artırabilir. Sık kullanılan rezene hafif alerji yakınmalarına, sinameki ise mide kramplarına yol açabilir. Hafif depresyon tedavisinde tavsiye edilen ve rahatlatıcı özelliği olan sarı kantaron ise pek çok ilaçla özellikle de antidepresanlarla etkileşime girebilir. Uykuyu kolaylaştıran valeryan çayı gündüz saatlerinde içildiğinde sersemlik yaratabilirken, yeşil çay kafeine hassas olanların uykusunu kaçırabilir. Bu örnekleri artırmak mümkündür.
ÖNCE DENEYİN
Yeni bir bitki çayı deneyecekseniz önce küçük bir miktar içmenizi, eğer rahatsızlık hissetmiyorsanız dozu artırmanızı öneriyoruz. Dokunduğunuzda derinizde döküntü yapan bitkilerden kaçınmanız da çok akıllıca olacaktır. Hamileler, emzirenler ve çocukların bitkisel ürünlere karşı daha da dikkatli olmaları, doktora danışmadan ilaç ya da bitkisel ürün kullanmamaları gerekiyor. Yaşlıların metabolizması daha yavaş olduğundan bitkisel ürünlerin ufak dozları bile onlar için yeterli olmaktadır. En sık görülen yakınmalar döküntü, mide rahatsızlığı ve başağrısıdır. Bu belirtileri yaratan bitki çaylarını kullanmamanız gerekiyor.
