11-09-2011, Saat: 14:40
HESAPLAŞMA
Zemheri;
Unuttum adını Zülfikar'mıydın?
Uzattım elimi orda var mıydın?
Fark etmedim düşman mıydın, yar mıydın?
Yüreğine sevda binsin ey deli.
Kaleli:
Sen unutsan bile ben unutmadım
İnan ki dilimde mahyadır adın
Yar deseydim olur muydu muradın?
Sultanlar köşkünde ünsün ey deli....
Zemheri;
Ne sarayda gözüm ne de köşkte var,
Şu kâinat bana geliyorken dar,
Zemheride üstüm döşenince kar,
Gece ortasında günsün ey deli.
Kaleli:
Kâinat yok ile var arasıdır
Sevgi sultan ile yar arasıdır
Kar altında ışık dar arasıdır
Yaman şu gönlüme sönsün ey deli.
Zemheri;
An olur gönlüne ararsın derman,
An olur sevdaya yazarsın ferman,
An olur içerden dersin el-aman,
Çektiklerin Kays'a dönsün ey deli.
Kaleli:
Arzunun, Şirinin, Leyla’nın, yüzü
Kereme kambere söyletmek sözü
Ay serdim düşüne unuttun bizi
Melek suretinde cinsin ey deli.
Zemheri;
Dört Melek'le açıp benim aramı,
Vazgeçmek mi gerek, vuslat haram mı?
Ruhumu kanatan gönül yaram mı?
Bu aralar deşme, dinsin ey deli.
Kaleli:
Kesildik biçildik yere döşendik
İki sözü üç etmekten üşendik
Belki de haklısın demedik dik dik
Gönlüme köz koydun yansın ey deli.
Zemheri;
Artık bana deli desen yeridir,
Duygularım yıllardan çok geridir,
Bir ateş ki, buzulları eritir,
Gönlüne dumanı sinsin ey deli.
Kaleli:
Yıllarca bekledim gel diyemedim
Sana deli dedim, gül diyemedim
Halim ahvalini bil diyemedim
Derdim dert üstüne binsin ey deli
Zemheri;
Zamansız gürleyip, zamansız estik,
Çamburnu yolunda beraber gezdik,
Şimdi tüm sözlerin önünü kestik,
Ayrılığa sebep, sensin ey deli....
Kaleli:
Birlik varken iki dedik dışlandık
Bulgur olduk bir kazanda haşlandık
Sen orada ben burada yaşlandık
Şimdi bana inme insin ey deli.