Hangi CHP'ye inanalım?

Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 2.94/5 - 17 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Hangi CHP'ye inanalım?
#1

CHP'de seçmen için 'seç, beğen, al' dönemi mi başladı?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Davos'ta Başbakan Erdoğan'ın gösterdiği tepkiye ilk andan beri en sert tepkiyi gösteren isim.
Öymen, Başbakan'ın diplomasi bilmemekle ve bu hareketiyle barışa değil şiddete prim vermekle suçladı.
Buna karşın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki çıkışının doğru olduğunu ama konunun iç politika malzemesi yapılmaması gerektiğini söyledi.
CHP'nin en üst düzeyindeki iki isimden iki farklı yorum...
Bu durum acaba bir çelişkiyi mi gösteriyor yoksa CHP'de seçmen için "seç, beğen ,al" döneminin başladığını mı?
KUYUYA ATILAN TAŞ
Tiyatrocu Attila Olgaç, kafasındaki senaryoyu gerçekmiş gibi anlattığı günden beri kayıp.
Olgaç,ne medya ile temas kuruyor ne de telefonlara çıkıyor.
Eğer alışıldık gönül işi skandallarından birinden ya da bir trafik kavgasından söz ediyor olsaydık Olgaç'ın bu stratejisi işe yarar,zaman içerisinde olay unutulur giderdi.
Ancak bu kez iş farklı ve Olgaç'ın büründüğü sessizlik hem kendisini hem de
Türkiye'yi daha zor durumda bırakıyor.
Rum Kesimi ve Yunanistan Olgaç'ın ilk yaptığı açıklamanın doğru olduğunu, Olgaç'ın gelen baskılar nedeniyle "senaryo" açıklamasını yaptığına inanıyor.
Ya da buna inanmasalar bile tüm tezlerini bu fikir üzerine kuruyorlar.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyiannis,Cuma günü Parlamento'da yaptığı konuşmada Olgaç'ın sözleriyle ilgili olarak Rum Yönetimi ile ortak bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Mevcut verilerle Olgaç'ı Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na götüremediklerine dikkat çeken Bakoyiannis, buna karşın Olgaç'ın sözleriyle ilgili izleyecekleri yolu açıkladı.
Bu çerçevede, Atina, Olgaç'ın sözlerini, hem Cenevre'deki İnsan Hakları Konseyi'nde hem de insan hakları ihlalleri konusunun gündeme alındığı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nın Üçüncü Komitesi'ne taşıyacak.
Bakoyiannis'in açıklamalarına göre Yunanistan sadece bu adımlarla yetinmeyecek. Atina, konunun direkt Avrupa Birliği üyeliği ile alakası olmadığını bildiği için,Olgaç'ın sözlerini Kıbrıs'taki kayıplarla ilgili olarak değil ama insan hakları ihlali olarak da Brüksel'in gündemine getirecek...
Bu adımlar Attila Olgaç'tan çok Türkiye'ye zarar vermeyi ve en azından Annan
Planı'nın kabuluyle kazanılan sempatiyi örselemeyi amaçlıyor.
Attila Olgaç istemeden de olsa yol açtığı bu durumu düzeltmek için artık
sessizliğini bozmalı.
Bir basın toplantısı düzenleyerek Kıbrıs'ta kaç gün süreyle,nerede ve nasıl askerlik yaptığını belgeleriyle birlikte anlatmalı.
İnsanın yalan söylediğini herkesin önünde itiraf etmesi,bunun sorumluluğunu
alıp,özür dilemesi kolay değildir.
Yine de bunların hiçbiri 19 yaşındaki bir savaş esirini öldüren biri olarak
anılmaktan ve ülkeyi zor durumda bırakmaktan daha zor değildir.
Karar ve sorumluluk artık Attila Olgaç'ındır...
Not: Olgaç'ın yalan söylediğini nereden biliyorsun diyenlere tavsiyem konuyla ilgili arşivdeki yazıma bakmalarıdır.O yazıdan sonra Olgaç ile birlikte askerlik yapan bir sürü insandan aldığım mesajlar da açıklamaların doğru olmadığını gösteriyor...
Zar Atmam Şansa İnanmam Ortada Bir Şans Varsa Onuda Ben Yaratırım...
Cevapla

Konu Araçları
Konuyu Paylaş :  
Konunun Linki :  
BBKodu :  
Konu Araçları :

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi