09-12-2008, Saat: 16:01
(Son Düzenleme: 10-12-2008, Saat: 1:10, Düzenleyen: arachnanthe.)
Çoban’ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş: “Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?” Çoban bir adama birde koyunlarına bakmış ve “Tamam” diye cevaplamış.
Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPRS’ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş Excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış.
Çoban’a dönmüş, “Tam olarak bin 586 adet koyunun var” demiş. Çoban “Doğru” diye cevap vermiş, “Koyununu alabilirsin.” Genç adam koyunu almış ve cipinin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş, “Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş. Adam, “Evet neden olmasın” diye yanıtlamış. “Sen Dünya Bankası’nda danışmansın” demiş çoban. Adam sormuş, “Nasıl oldu da bildin?”
Çoban, “Çok basit” diye cevap vermiş, “Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.. İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!”
Can Ataklı'nın köşesinden...
![[Resim: 7903atamizindeyizby5hs7ii4.jpg]](http://img125.imageshack.us/img125/434/7903atamizindeyizby5hs7ii4.jpg)
“Bir memlekette; namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur”