09-07-2015, Saat: 9:30
Bugünkü yazımda, Kur’an da geçen HURİ sözleriyle kimden bahsediliyor, sizleri bu konuda düşünmeye davet etmek istiyorum. Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak için, Kur’an dan yardım almak yerine, rivayet ve sanı bilgiler ışığında ayetleri anlamaya çalıştığımız için, ayetleri yanlış anlıyoruz. Konuyla ilgili bir örnek vermek istiyorum.
Nebe 31–32–33–34: Şüphesiz ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINANLARA bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, GÖĞÜSLERİ ÇIKMIŞ GENÇ KIZLAR ve dolu dolu kadehler vardır. (Diyanet yeni meali)
Bu ayeti bu haliyle, iman eden bir kadın mümin okuduğunda, acaba nasıl bir soru gelir aklına? İman eden erkeklere böyle genç Bayan HURİLER verilecekte cennette, biz kadınlara ne verilecek? İşte ayetleri doğru olmayan bilgiler ışığında anlamaya çalışırsak, böyle yanlış düşüncelere kapılır insanlar. CENNET YALNIZ ERKEKLERİN ÖDÜLLENDİRİLECEĞİ BİR YER DEĞİLDİR. KADIN, ERKEK TÜM İMAN EDENLERİN EŞİT ŞARTLARDA ÖDÜLLENDİRİLECEĞİ, HUZUR İÇİNDE YAŞAYACAĞI, ALLAH IN BİZLER İÇİN HAZIRLADIĞI ÇOK ÖZEL BİR MEKÂNDIR. Sizlere daha önce yayınlanan, yine Diyanetin eski mealinden, aynı ayetin tercümesini örnek vermek istiyorum.
Nebe 31–32–33–34: DOĞRUSU, ALLAH'A KARŞI GELMEKTEN SAKINANLARA kurtuluş, bahçeler, bağlar, YAŞITLAR ve dolu kadehler vardır. (Diyanet İşleri eski meali)
Diyanet İşleri başkanlığının eski Kur’an mealinde aynı ayette, Allah a karşı gelmekten sakınan kulları için vereceği ödül cennetinde, asla KADIN YA DA ERKEK BİR CİNSTEN BAHSEDİLMEMİŞ. Yalnız YAŞIT EŞLERDEN BAHSETTİĞİ HALDE, bizler yalnız erkeklere has verilecek güzel genç kızlardan bahsedildiğinin yakıştırmasını ayete yapmamız, bizlerin ne derece Kur’an ı anlamaya çalıştığımızın açık örneğidir. İlginç olanı, Diyanetin daha sonra bu ayeti tercüme ederken, neden değiştirme gereği duyduğudur. Bu örnekten de anlıyoruz ki, Diyanet her geçen gün, batıl düşüncelerin etkisinde ayetleri topluma anlatıyor olmasıdır. BUDA TOPLUMUMUZ İÇİN BÜYÜK BİR TEHLİKEDİR. Aynı ayete, başka farklı iki mealden de örnek verelim.
Nebe 31–32–33–34: Allah'a saygı duyanlar için umdukları yer, muhteşem bahçeler ve bağlar, müthiş UYUMLU HARİKA EŞLER ve dolup taşan kadehler vardır. (Bayraktar Bayraklı meali)
Nebe 31–32–33–34 : [Ama,] Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar için büyük bir tatmin vardır, muhteşem bahçeler ve bağlar, MÜTHİŞ UYUMLU HARİKA EŞLER ve dolup taşan [mutluluk] kadehleri. ( Muhammed Esed meali)
Muhammed Esed bu ayette geçen, müthiş uyumlu eşler çevirisinde kelimenin, birçok anlamı olduğunu söylemiş ve anlamlarının,( ke‘abe fiili ) çarpıcı olma”, “göz alıcı olma”, “üstünlük” yahut “ihtişam” olduğunu yazmış. Bu kelimenin bir insan için kullanıldığında, “o, [başka bir kişiyi] gözalıcı/çarpıcı veya muhteşem veya harika yaptı” anlamına geldiğini de belirtmiş. Hem ke‘abe fiilinin, hem de ke‘b isminin bu mecazî(değişmeceli) anlamına bağlı olarak kâ‘ib isim-fiili, HALK DİLİNDE “GÖĞÜSLERİ GÖZALICI HALE GELEN veya TOMURCUKLANAN KIZ” anlamında kullandığını da belirtmiş. Ayeti tercüme edenler, ne yazık ki kelimenin asıl anlamı yerine, bazı hurafe hadislerin etkisiyle, halk dilindeki kullanılan mecazi(değişmeceli) anlamını seçerek tercüme etmeleri, Kur’an ın birçok ayetiyle çelişmiş ve ayetin yanlış anlaşılmasına neden olmuştur.
Hatırlarsanız Kur’an, KADIN VE ERKEĞİ NUR suresi 30 ve 31. ayetlerinde, bakışlarımız konusunda uyarmış ve dikkatimizi çekmiştir. Bu örneklerden de yola çıkarak, burada HURİ kelimesiyle kast edilen, tertemiz bakışlı, sadık iyi niyetli uyumlu EŞLER, yardımcı arkadaşlar kast edilmiş olması, büyük ihtimaldir.
Bizler bahsedilen hurileri, bana göre yanlış algılıyoruz. Çünkü bu konu, bizlere emin olmadığımız Allah ın hiç bahsetmediği, bilgiler ışığında anlatıldı da ondan. Bu dünyada yaşadığımız kadın ve erkek ilişkisini, nefsi arzularımızı, bizler cennette de yaşayacağımız algısıyla bakıyoruz bu konuya. Sizce cennette, bu dünyada yaşadığımız cinsellik, dizginlemeye çalıştığımız nefsimizdeki şehevi duygular, evlat edinme arzuları, cennette de olacak mı dersiniz? Ben hiç sanmıyorum, çünkü bu konuda Kur’an da hiçbir bilgi yok, ama bizler varmış gibi düşünüyoruz. Doğrusu bu konuda, daha fazla yorum yapmaktan korkarım.
Nahl 97: ERKEK VEYA KADIN, kim mü’min olarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.( Diyanet meali)
Kur’an asla kadın, erkek ayrımı yapmadan, yaptıklarımızın yani imtihanımızın karşılığını alacağımızdan bahseder. Bu durumda nasıl olurda cennette, yalnız erkeklere uyumlu hoş/güzel bakışlı bayan eşlerin, arkadaşların, yardımcıların verileceğini söyleriz. Kur’an Allah a karşı gelmekten sakınanlar için, HURİLERLE kadın erkek ayrımı yapmadan, eşleştirileceği anlatılır. Bu eşleşme nasıl olur, onun detayını Allah bilir. Allah Kur’an da açıklamadığı halde, meleklere dişi yakıştırması yapılmıştır. Allah bu konuda bizleri uyarıp, nereden biliyorsunuz dişi olduğunu, yaradılışına şahit mi oldunuz diyerek bizleri uyarmıştır. Ne yazık ki HURİ konusunda da, bizler aynı yanlışı yapıyoruz. HURİ konusunun geçtiği, diğer ayetlerden örnek verelim şimdide, farklı meallerden.
Duhan 54: Aynı şekilde onlara çok güzel eşler veririz. ( Bayraktar Bayraklı meali)
Duhan 54: İşte böyle. Bunun yanı sıra biz onları, iri gözlü hurilerle evlendiririz. ( Diyanet Vakfı meali)
Tur 20: Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik. (Elmalı Hamdi meali)
Tur 20: Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak." Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle EŞLEŞTİRMİŞİZDİR. (Yaşar Nuri meali)
Tur 20: Sıra sıra dizilmiş [mutluluk] sedirlerine uzanarak!” [denilecek.] Ve [cennette] saf ve temiz, güzel gözlü eşler ile onları evlendireceğiz. (Muhammet Esed meali)
Bu ayetlerin bir öncesinde bahsedilenlere baktığımızda, kadın ya da erkek ayrımı yapmadan, ALLAH A KARŞI SORUMLULUKLARININ BİLİNCİNDE OLAN TÜM İMAN EDENLERE, HURİ yani uyumlu eşlerin, arkadaşların, yardımcıların cennette verileceği anlatılıyor.
Allah bu konularda, çok fazla detay vermemiştir. Anlatılan cennet ile mükâfatlandırılan kadın ya da erkeğin, CENNETTE MEMNUN OLACAĞI EŞLERLE, YARDIMCILARLA BİRLİKTE OLACAĞIDIR. Yine cennette, dünyada birlikte evlenip yaşadığımız ve birbirimizden hoşnut olduğumuz, hatta beraberliğimize doyamadan veda ettiğimiz, eşlerimizle birlikte olacağımızı düşünmek, hepimizin arzusudur. Ama eşlerimizle, bu dünyada yaşadığımız cinselliğin olacağını düşünmemiz, bana göre büyük yanlış olur. Çünkü bu konuda da Kur’an da, hiçbir detay verilmemiştir. Evli olmayan ya da eşlerinden hoşnut olmamış, ya da bir kısım eşlerinin cennete giremediğini de düşündüğümüzde, HİÇ KİMSENİN EŞSİZ, ARKADAŞSIZ BIRAKILMAYACAĞI, YALNIZ KALMAYACAĞI müjdesi olarak da, bu ayetleri anlayabiliriz.
Cennet konusunda ki detayları, yalnız Allah bilir. Bizlere düşen Allah ın verdiği bilgileri doğru anlamaya çalışmak, bilgi vermedikleri konularda da, yalan yanlış sözlere inanmamak olmalıdır. Günümüzde bugün, cennet ve HURİLER konusunda, Allah ın asla bahsetmediği öyle şeyler anlatılmaktadır ki, bunlara inanmak ve kabul etmek, bizleri HARAMA götürür.
Allah Kur’an da, hakkında bilgi vermediğim, delil indirmediğim, açıklamadığım konularda konuşmamızı yasaklamış ve konuşmamızı haram kılmıştır. Lütfen Allah ın ikaz ve uyarılarına özen gösterelim ve Kur’an ın açıklamadığı konularda, anlatılan yanlış bilgilere inanmayalım. Böyle yaparak güzelim İslam dinini, hurafelerden uzak tutup, Kur’an ın yanlış anlaşılmasına da engel olmuş oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
http://hakyolkuran.com/