10-08-2007, Saat: 18:54
(Son Düzenleme: 28-09-2008, Saat: 19:56, Düzenleyen: arachnanthe.)
Kendini kapana kısılmis gibi hisseden Seçkin, bu duyguyla her gününü bir öncekiyle tıpatıp aynı geçirmektedir. Bir sabah çalışığı gazeteye gönderilen isimsiz bir mektupla heyecanlı, bir o kadar da tehlikeli bir maceranın içine balıklama dalar. Mektubu gönderen meçhul kişi, Seçkin'in zengin bir iş adamının karısı Ilgım Halit'i izlemesini istemektedir. Seçkin, yalnızca uzaktan izlerken bile büyüsüne kapıldığı Ilgım'la tanismak için fırsat kollar. Gazete için röportaj yapma bahanesiyle onun önce evine, sonra da yasamina girer. Ilgım'i bu kadar çekici ve vazgeçilmez kilan, kadınlıını keşfetmek yolculugundaki cesareti ve bedeni ile beyni arasındaki uyum arayışıdır. Kendi algıladıklarını okura da algılatma gereksinimiyle yazan Meltem Arikan, ortak bir kuram üzerine oturttugu romanlarindan ikincisi olan Evet... Ama... Sanki...'de de varolusunu gerçekleştirmek için yola çikan bir kadinin kendi cinselliginin farkina varisini ve bu arayışını erkeklerin üzerinden yapmasini, titiz, cesur ve özgün bir üslupla kurguluyor.
her yeni bir gün ; yeni bir umut.!