02-07-2008, Saat: 11:46
Yaralanacak arkadaşlar bu ödevi ben iki arkadaşımla birlikte hazırladım. Materyallerle sunum yaptık. Mekan fotoğrafları, slaytlarla sunumu destekledik. Firmaya ait özgün bir logo da hazırlamıştık


GİRİŞ BİLGİSİ
TÜRKİYE”DE MARKETÇİLİK
1950”lerde Migros ve Gima ile başlayan marketçilik alanında gerçek anlamda bir atılımın gerçekleşmesi 1990 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Fransız ortaklığının Merter’de bir hipermarket açmasıyla başlamaktadır.
Hiper ve zincir market gibi büyük ölçekli perakendecilerin tüketici tarafından tercih edilmesinin en büyük nedeni artık tanınan ve güvenilen markalı ya da markasız ucuz ancak kaliteli olarak algılanan ürünler satmaları.
Yeni açılan hipermarketlerde fiyat ve ürün çeşitliliğinin çok fazla olmasının tüketiciye seçme şansı vermesi, bununla rekabet edemeyen küçük perakendecilerin dayanışma içine itmekte ve yapılan araştırmalar sonucu geliştirilen alternatiflerden son dönemde en çok öne çıkanı; daha az sayıda markanın bulunduğu ve daha az servis sunulan indirim marketlerinin açılması.
GENEL BİLGİ
Sosyal yaşamda kültürel gelişmeler ve görgü faktörü ekonomik yaşamda gelir ve zaman faktörü nedeniyle iki yönlü olarak ortaya çıkan gelişmeler birçok olay gibi tüketim alışkanlıklarını da değiştiriyor.
Marketler, başta her türlü gıda maddeleri olmak üzere temizlik malzemesi ve kozmetik gibi gıda dışı bir kısım mallarla self-servis sistemi ile satan ,bölümlü mağazalardır. Reyonlarda açık vitrin ve sergilemeye önem verilir. Marketler,çok çeşitli temel gıda ve ihtiyaç maddelerini büyük ölçekli ve aracısız alımları, yüksek devir hızları vb. sayesinde düşük kar marjıyla ucuz fiyattan satabilmeleri ile gelişmiş ülkelerde bakkaliye dükkanlarının yerlerini almışlardır.
Perakendeciliğin yapıldığı yerlerden biriside marketlerdir ve bunlarda birçok ürün bulunmaktadır. Marketler müşterilerin doğrudan temas noktalarından birisidir. Bu yönüyle müşteri beklentilerini karşılama ve idare etme zor bir iştir.
Değişen dünya şartlarında hemen her üretici, ürünlerinin marketlerde de teşhir edilmesini istemektedir. Bu yönüyle marketler büyük ölçüde güç kazanmıştır. Bakkalların ve toptancıların pazardaki paylarını oldukça düşürmüştür.
Müşteri ihtiyacını en iyi şekilde karşılamanın yollarından bir tanesi de müşteri odaklı olarak yapılan market tasarımlarıdır.
MÜŞTERİ ODAKLI SÜPERMARKET TASARIMI
Marketler birçok ürün içermesinden ve kısıtlı alanlara sahip olması bakımından kolaylıkla formüle edilemeyen mekanlardır. Marketler yerleşim yeri, mekan, konsept , büyüklük, müşteri kitlesi ve yerleşim düzenleri bakımından farklılıklar içerir. Ancak en fazla karmaşa reyonların ne şekilde yerleştirileceği ve bu reyonlara konulacak ürünlerin hangi noktalara dikkat edilerek yerleştirileceğidir.
Marketler, çok kasalı yapısı nedeniyle ve en önemlisi her satış için verilen fişlerden dolayı büyük bir bilgi stoklamaktadırlar. Müşterilerin hangi ürünleri bir arada aldıklarının belirlenmesi, o ürünlerin market içinde yakın alanlara konularak reyon düzenini müşteri odaklı hale getirilmesi önemlidir. Birlikte çok fazla satılan ürünlerin yan yana konulması müşteri beklentilerinin sağlanmasının yanında bu ürünlerden birini alan müşterinin diğerini de alma ihtimalini göz önünde bulundurmayı ve müşterinin diğer ürünü almayı unutmamasını sağlayabilir.
MARKETLERDEKİ ORTAM MÜŞTERİLERİ NASIL ETKİLİYOR?
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; market içinde dinlediğiniz müziğin bile sizin satın alım kararınız üzerinde belirli bir etkisi var. Örneğin; neşeli fakat yavaş tempolu müzikler, süpermarket müşterilerinin raflar arasında gezinirken yavaşlamasına neden oluyor ve böylece hızlı bir şekilde rafların önünden geçmeleri engelleniyor ve ürünlere daha dikkatli bakıyorsunuz.
Dikkat çeken bir diğer önemli nokta; unlu mamullerin market içinde pişirildiği fırın bölümünün giriş kısmına konulması. Yeni pişmiş ekmeğin kokusu insanda açlık duygusu uyandırıyor ve bir bakıyorsunuz ki alışveriş listenizde olmayan fakat açlık duygunuzu bastıracak bisküvi, kurabiye vs alışveriş arabasının içine koymuşsunuz. Yinede Türkiye de Unilever’in yaptığı bir araştırmaya göre süpermarket alışverişlerinin %62 si hızlı ziyaretler şeklinde oluyormuş ve her kategoride alınan ürünlerin sadece %30’u planlanmamış ürünler olduğu sonucuna ulaşılmış.
İzleniyor ve analiz ediliyorsunuz. Dünya devi perakendeciler davranışlarınızı anlayabilmek ve buna göre hareket etmek için araştırmalara milyon dolarlar harcıyor. Çıkan sonuçlar ise şaşırtıcı.
Tüketicilerin büyük bir çoğunluğu markete girdiklerinde önce sola bakıp daha sonra sağa doğru ilerliyorlar. Bu nedenle; ödeme kasalarını sola, meyve-sebze gibi alış veriş listenizde bulunması kesinlikle muhtemel ürünleri giriş kısmının sağındaki reyonlara koyuyorlar.
Satın alma davranışlarında etkili bir faktörde cinsiyetiniz. Erkekler alış veriş sırasında üst raflara daha çok bakarken, bayanların gözleri alt raflara yöneliyor. Erkekler egzotik ve pahalı yiyecek ürünlerini bayanlara oranla daha fazla satın alıyorlar. Bu nedenle bu tip ürünler üst raflarda yer alıyor. Çocuklara hitap edecek çikolata, bisküvi ve şekerli ürünlerde yine çocukların göz hizasında bulunuyor.
Devamlı satın alınan süt, peynir yumurta gibi ürünlerin marketlerin arka taraflarında bulunması da tesadüf değil, tüketicinin bu ürünleri alıp hemen marketi terk etmesi bu yolla engelleniyor.
SATIN ALMA ALIŞKANLIKLARIMIZ
Kadın ve erkeklerin ürünleri satın alma kararlarında mal grupları etkili olmaktadır. Giyim, yiyecek, temizlik malzemesi, çocuk ve bakım ürünleri konusunda bayanlar tartışmasız daha etkili; elektrikli ev eşyaları, dayanıklı tüketim mallarına ise erkekler daha eğilimlidir.
Alış veriş yerinin ve fiyatların uygunluğu tercihlerde ilk sırada yer alıyor. Fiyat – kalite ilişkisi, mekânın temizliği ve markaların etkileri de dikkat çekici. İndirimler ve kampanyalarda önem verilen hususlar.
Bizde yukarıda anlattığımız bütün bu hususları dikkate alarak marketimizin dizaynının müşteri odaklı bir şekilde oluşturma yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
FİRMAMIZ (UNISELL MARKET) HAKKINDA
Unisell market olarak Türkiye’mizin geleceği olan gençlerimize hizmet etmek için yola çıktık. Kendi üniversitemizde bu eksikliği görmüş olmamız ve Anadolu”daki diğer pek çok üniversite yerleşkesinde de aynı eksikliğin olduğunu bilmemiz bize bu UNİSELL MARKETLERİNİ kampüslerin içerisinde açma fikrini verdi ve ilk mağazamızı A.İ.B.Ü Gölköy Kampüsünde açıyoruz. En önemli özelliğimiz öğrencilerin sorunlarını, ihtiyaçlarını yakından gözlemliyoruz ve bu konuda oldukça fazla bilgiye sahibiz. Kampüsümüzün şehre olan uzaklığı göz önüne alındığında satılan her şeyde fahiş fiyatlar göze çarpmakta, tabiî ki alternatifin olmaması bunun en büyük sebebi. Unisell market fikri de buradan ortaya çıkıyor zaten. Artık satın alma davranışları da bizimle değişiyor; “ Beş kuruş fazla vereyim zamanım gitmesin.”devri kapanıyor ve Unisell kaliteliyi ucuz fiyatla ayağınıza getiriyor.
Kişiliğimizi en iyi şekilde yansıtan şu üç özelliğimizle müşterilerimize ulaşmayı hedefliyoruz;
“ Dinamik, keyifli ve dürüst…”
Dinamiğiz çünkü günümüz insanının hızlı yaşam temposuna eşlik ediyoruz.
Keyifliyiz çünkü hep güler yüzlüyüz ve bize göre müşterilerimizi memnun görmek kadar mutlu edici bir şey yok.
Dürüstüz çünkü verdiğimiz sözü yerine getirmenin değerine paha biçemedik.
Biz başarmak için takım ruhuna inanıyoruz ve katılımcı bir yönetim anlayışıyla dayanışma ve sürekli iş birliği içinde çalışıyoruz.
PAZARA GİRERKEN
A.İ.B.Üniversitesinde tüm temel ihtiyaçları karşılayabilecek bir markete ihtiyaç olduğunu gördük.
Marketimizin yerinin üniversitemiz içinde açılan alışveriş merkezinin içinde olması nedeniyle hitap ettiğimiz kitleyi üniversitede bulunan herkes olarak belirledik.
Pazarımızın özelliklerini yaş ve cinsiyetten daha çok marketimizin konumu gereği, kampüs içerisindeki herkes olarak ve hitap ettiğimiz gelir grubunu ise, orta gelir grubu olarak belirledik.
ÇEVRE ANALİZİ
Unisell adlı marketimizin pazarlama başarısı, biz yöneticilerin pazarlama programlarını genellikle kontrol edilmesi zor olan dış çevre içerisinde yönetmemize bağlıdır. Bu yüzden; makro ve mikro çevre faktörlerini inceleyeceğiz.
Makro Çevre Faktörleri
Demografik çevrede öğrenci nüfusunun dağılımı, çoğunluğun nerde toplandığı, mal ve hizmetimizin talebiyle yakından alakalıdır. Var olan nüfusu sayısallaştırmak gerekirse; üniversitemizin 20.000’e yaklaşan öğrenci nüfusu, kampüs yurtlarında yaşayan 1360 öğrenci ve lojmanlarda yaşayan öğretim görevlilerimiz bulunmaktadır. Ayrıca açılacak olan 1000 yataklı yurt da bizim için avantajdır. Bu nüfus bizim hedef pazarımızı oluşturmaktadır. Hedef pazarımızın eğitim seviyesinin yüksek olması, pazara sunduğumuz malların talebini önemli ölçüde etkilemektedir.
Şöyle ki; son kullanma tarihi, üretim izinleri, Türk Gıda Kodeksine uygunluğu, ISO belgesine sahip olup olmadığı gibi kriterler hedef aldığımız nüfus tarafından önemsenmektedir.
Biz de işletme olarak raflarımızda insan sağlığını tehdit eden hiçbir mala yer vermiyoruz.
Ekonomik çevremizi ise, enflasyon ve faiz oranları etkilemektedir. Son günlerde dolar ve altın fiyatlarının yükselmesiyle Türk parasının değeri düşmüş, faiz oranları artmış, insanların satın alma gücü azalmıştır. Yeni açılan bir firma olarak bu gelişmeler bizi olumsuz etkilese de basından da takip ettiğimiz üzere uygulanmakta olan para politikaları sayesinde ekonomimizin istikrarının devam edeceğine inanıyoruz.
Türk damak zevki ve satın alma alışkanlıklarını inceleyerek raflarımıza koyduğumuz malları, Türk kültürel değerleri, yaşam biçimi, gelenekleri ve inançlarına göre belirledik.
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; marketimiz için belirlediğimiz isim ve logonun başka firmalar tarafından kullanılıp kullanılmadığını araştırdık ve gördük ki piyasada Unisell adlı hiçbir kuruluş bulunmamaktadır. Biz de Türk Patent Enstitüsü’ne gerekli başvurularımızı yaptık ve marka tescil belgemizi aldık. Bununla birlikte marka isim ve logomuzu kanunlarla koruma altına almış olduk. Tüm pazarlama faaliyetlerimizi politik ve yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirdik.
İleride halkımızın,bunca ibret verici tecrübeden sonra gerçek dindarlarla din tüccar ve aktörlerini birbirinden ayırdedeceğini ümid ederim. Yoksa hep böyle geri ve ezik kalırız (M.Kemal Atatürk)