12-02-2009, Saat: 15:16
Çete ve dolandırıcılık davası ve gıyabi tutuklama ortadan kalktı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 2001 yılında verdiği ifadelerin Ergenekon operasyonuna dayanak oluşturduğu öne sürülen ve halen Kanada'da yaşayan Tuncay Güney'in, çete ve dolandırıcılık suçlarından yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, davanın 7,5 yıllık zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verdi. Bu kararla birlikte Güney hakkındaki gıyabi tutuklama kararı da kalkmış oldu. Güney, bu davada yer alan suçlamalar nedeniyle İstanbul Emniyeti'nde gözaltına alınmış ve ifade vermişti.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklardan katılan olmadı. Sanık Turgut Büyükdağ'ın avukatı Mustafa Öztürk ile Tuncay Güney'in avukatı Hamdi Sarayoğlu katıldı. Avukat Sarayoğlu'nun vekillikten istifa ettiğinin bildirildiği ve dava dışı avukat Vural Ergül'ün, Tuncay Güney'in Toronto Kanada adresinin mahkemeye bildirdiği de tutanağa yazdırıldı.
Mahkeme Başkanı Recai Akgün, soruşturmanın DGM'de başladığı ve sanıklar Tuncay Güney, Adem Taşdemir, Ümit Oğuztan ve Gökhan Kasap haklarında dava açıldığı, dosyanın görevsizlikle İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğini hatırlattı. Suçların sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, memuriyet görevinin gaspı, dolandırıcılık, ruhsatsız tabanca taşımak olduğu, daha sonraki aşamada DGM Başsavcılığı'nın 2001/1226 hazırlık evrakı nedeniyle görevsizlik verildiği, evrakın Fatih Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildiği, Fatih Savcılığı'nın da fezlekeyle bu kez Murat Oğuz, Ümit Bavbek, Süleyman Gürleyen, Mehmet Cemal Sinkıl, Turgut Büyükdağ, Mehmet Çelik ve Murat Akgün haklarında İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldığını anlattı.
Birleştirilen bu dosyanın da sanıkların dolandırıcılık, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, araçla ilgili sahtecilik, trafik ve tescil kayıtlarındaki sahtecilik, plaka sahteciliğiyle suçlandıklarını, suç tarihinin Ağustos 2000-Mayıs 2001 ayları olduğunu ifade etti.
Hakim Akgün, sanık Tuncay Güney dışındaki tüm sanıkların ifadelerinin alınmış olduğunu, dava konusunu teşkil eden 34 YSE 39 plakalı cipin Güney'e teslim edildiğini, Güney tarafından gazete ilanıyla satılmak istendiği, şikayetçilerden Timur Büyükölmez'e satılarak kısmi para alındığını, ancak satışın gerçekleşmediğini ve aracın daha sonra geri alındığını anlattı. Aracın bu kez şikayetçi Adnan Bilgin'e satıldığı, kısmi paranın alındığı, satış gerçekleşmeyince aracın iade edildiğini belirtti. Başkan Recai Akgün, sanık Tuncay Güney ve arkadaşlarının gerek aracın satışıyla ilgili önce ve sonrasında Sarıyer Zekeriyaköy hudutları içinde taşınmazlar almayı, bazı yerleri işgal etmeyi planladıklarını, belirtilen araçla ilgili olarak sahte belgeler düzenlediklerini, sahte evraklar ve plakalar düzenlediklerini ifade etti.
SAVCI ZAMAN AŞIMI İSTEDİ
Cumhuriyet Savcısı Ziya Hurşit Karayurt esas hakkındaki görüşünde, suç tarihinden bugüne kadar 7,5 yılı aşkın bir süre geçtiğinden eski TCK'nin 102/4 ve 104/2 maddeleri gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasını talep etti. Avukat Mustafa Öztürk, mütalaaya katıldıklarını belirterek, müvekkilinin beraatini talep etti. Tuncay Güney'in avukatı Hamdi Sarayoğlu da, mütalaaya katıldığını söyledi.
Mahkeme Heyeti, sanıklardan Tuncay Güney, Adem Taşdemir, Ümit Oğuztan ve Gökhan Kasap haklarında sahtecilik, dolandırıcılık, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, memuriyet ünvanını gasp ve ruhsatsız tabanca taşımak suçları nedeniyle dava açıldığını hatırlattı. Sahteciliğin, satışa konu edilen cipin trafik tescil ve plakaları ile ilgili olduğu belirtildi. Dava dosyası ile birleştirilen sanıklar Murat Oğuz, Ümit Bavbek, Süleyman Gürleyen, Mehmet Cemal Sinkıl, Turgut Büyükdağ, Mehmet Çelik ve Murat Akgün haklarında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, trafik belgeleriyle ilgili sahtecilik, dolandırıcılık suçlarıyla ilgili kamu dava açıldığı ve davaların birleştirildiği ifade edildi.
Tuncay Güney dışındaki sanıkların ifadesi alındığı, bulunamayan sanık Güney hakkında 8 Mart 2001'de gıyabi tutuklama kararı verildiği ve bugüne kadar da infaz edilemediği anlatıldı. Son suç tarihinin mayıs 2001 olduğu, gerek suç tarihi, gerekse gıyabi tutuklama tarihi göz önüne alındığında TCK 102/4 ve 104/2 maddeleri gereğince 7,5 yıllık zamanaşımı süresinin dolup geçtiği ve bu nedenle davanın ortadan kaldırılmasına karar verildi. Mahkeme ayrıca, Güney hakkındaki yakalama emrinin kaldırılmasına, Güney'in Organize Suçlar Bürosu tarafından gönderilen ve teslim alınan eşyaların iadesini de hükme bağladı.3 bin YTL'lik kefalet ücretinin duruşmalara gelmemesi ve kaçması nedeniyle Hazine'ye verilmesine karar verildi. Ayrıca emanetteki ruhsatsız tabanca, plaka ve mermilerin zor alımına da karar verildi.
GÜNEY 2003'TEN BERİ ARANIYOR
Cip alımında dolandırıldığı iddiasıyla Timur Büyükölmez'in 8 Şubat 2001'de şikayetiyle başlayan operasyonda, Tuncay Güney 2 Mart 2001'de yakalanarak 6 gün sonra tutuklanmıştı. Ancak Tuncay Güney, bir gün sonra avukatının itirazıyla 3 bin YTL kefaletle serbest bırakılmıştı. O günden sonra bir daha ortalarda görünmeyen Tuncay Güney ile Ümit Oğuztan, Adem Taşdemir, Gökhan Kasap, eski emniyet müdürü Ümit Bavbek, Teğmen Murat Oğuz, Süleyman Gürleyen, Mehmet Cemal Sinkıl, Turgut Büyükdağ, Mehmet Çelik ve Murat Akgün hakkında cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından 2002 yılında dava açılmıştı. Dava kapsamında gıyabi tutuklama kararıyla 27 Ocak 2003'den beri aranan Tuncay Güney hakkındaki bu karar da ortadan kalkmış oldu.
Zar Atmam Şansa İnanmam Ortada Bir Şans Varsa Onuda Ben Yaratırım...