Hepimiz Biriz

Tam Versiyon: C VİTAMİNİ GERÇEKLERİ
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
C vitamini ile ilgili gerçeklerSon günlerde basında, C vitamini ile ilgili çıkan olumsuz haberler karşısında tepkisiz kalmam mümkün değildi. C vitaminiyle ilgili gerçekleri yazmak istedim.

Neden doğal hayatta yaşayan hayvanlar nezle-grip olmazlar bilirmisiniz ? Neden hayvanlar kalp krizi geçirmez ya da felç olmazlar ? Neden şeker hastalığı olmaz ta da kolesterol yüksekliği gibi bir dertleri yoktur ?

Çünkü hayvanların çoğu kendi C vitaminlerini vücutlarında yaparlar. İnsanlarda, kanda bulunan şekeri karaciğerde askorbik asite dönüştüren emzim sistemi, gen mutasyonu nedeniyle kaybolmuştur. İnsanoğlu bu özelliğini binyıllar önce kaybetmiştir. Bu nedenle C vitaminini dışarıdan almak zorundayız.

Doğal ortamlarından alınıp insanların yedikleri besinlerle beslenen hayvanlarda bir süre sonra kalp krizi ve damar hastalıklarının arttığı gözlenmiştir.

Büyük bir olasılıkla doğal ortamda bulunan yiyeceklerle fazlaca alınan C vitamini, doğal bir uyum süreci içinde C vitaminini yapma becerisini gereksiz kılmış olabilir. Ancak, özellikle son yüzyıl içinde başta basit şekerin rafine edilmesiyle başlayan doğa dışı beşlenme biçimi C vitamini ihtiyacını arttırmış, ancak artan ihtiyacı karşılayacak oranda alınamaması sonucu kimi hastalıkların gelişimini kolaylaştırmıştır. Sigara içilmesi, fazla güneşlenme, kullanılan ilaçlar, çocukların büyüme dönemleri, hastalıklar ve nekaat dönemleri, hamilelik, allerji ve virüs enfeksiyonlarında C vitamini ihtiyacı artar.

Besinlerde bulunan C vitamini, demirin vücuda girmesini kolaylaştırır. Anemisi olanlar ve düzenli regl gören kadınların da C vitaminine fazladan ihtiyaçları vardır. C vitamini yokluğunda histamin düzeyi tahminen %40 artar ve allerjik olayların gelişmesine yol açar.

C vitamini suda eriyen ve vücutta depo edilemeyen bir maddedir. Besinlerle alınan C vitamininin vücutta kalış süresi çok kısadır. Bu nedenle çok sık alınması gerekir. Yetersiz dozda ve sıklıkla alındığında faydası olmaz. Çok yüksek dozda alındığında bile bir yan etkisi yoktur. Bu nedenlerle, çoklu vitaminlerde bulunan C vitamini dozu yetersizdir.

Maymunlar da kendi C vitaminlerini yapamazlar ama besinlerinde ortalama günlük 2000-5000 mg C Vitamini bulunur. Bu nedenle insanlarda görülen çoğu hastalıklar doğal ortamda yaşayan maymunlarda görülmez.

C vitamini, ana karnındaki bebekleri beyin hasarından koruyan folik asidi aktif ürünü olan folinik aside dönüştürür. Beyin yaşlanmasını arttıran homosisteinin beyne zarar vermesini önler.

Günlük ortalama aldığımız C vitamini 100 mg. dır. Bu miktarın en az 600 mg olması gerekir.

Son çalışmalar C vitamininin damar sertliğini önlediğini, kalp ve beyin damar tedavilerin C vitamini ağırlıklı olması gerektiği bildirilmiştir. Nagoya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma 6 ay boyunca günde 600 mg C vitamini alan yüksek tansiyonu 67-83 yaş arasındaki insanların, tansiyon değerlerinin 16-18 mm hg azaldığı bildirilmiştir. Bu sonuçlar tansiyon düşürücü ilaçlardan çok daha başarılıdır.

Vitamin C yeşil sebze ve çoğu meyvelerde bulunmaktadır. Bunları tüketmemize rağmen yatersiz kalabilirler. Çünkü vücudun C vitamini ihtiyacı artmıştır. Bu ihtiyacı arttıran asıl neden, anormal-doğal olmayan beslenme biçimi ve yaşam koşullarıdır. Doğal olandan uzaklaştıkça hastalıklar da o ölçüde artıyor. Doğal yaşamlarında bulaşıcı hastalıklar dışında hastalığı olmayan hayvanların insanıoğluna örnek olması gerekir. Aynı hayvanlar doğal ortamdan alınıp insanların yaşam ortamına konulduğunda hasta oluyorlar. C vitamini gibi diğer tüm vitaminler insan için gereklidir. Vitaminlere karşı olumsuz düşüncelerin hangi çıkar çevrelerine hizmet ettiğini düşünmemiz gerekiyor.