Hepimiz Biriz
Aktütünü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz - Baskı Önizleme

+- Hepimiz Biriz (https://www.hepimizbiriz.com/forum)
+-- Forum: GÜNCEL (https://www.hepimizbiriz.com/forum/Forum-G%C3%9CNCEL-11)
+--- Forum: HABERLER (https://www.hepimizbiriz.com/forum/Forum-HABERLER-338)
+---- Forum: GÜNDEM (https://www.hepimizbiriz.com/forum/Forum-G%C3%9CNDEM-441)
+---- Konu Başlığı: Aktütünü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz (/Konu-Akt%C3%BCt%C3%BCn%C3%BC-itiraf-edin-demi%C5%9Ftik-Biz-a%C3%A7%C4%B1kl%C4%B1yoruz-11367)



Aktütünü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz - arachnanthe - 15-10-2008

Taraf’ın bugün yayımladığı anlık istihbarat belgeleriyle istihbarat raporları Genelkurmay’ın 17 askerin şehit olduğu Aktütün baskınını, tıpkı Dağlıca gibi, ayrıntılarıyla bildiğini gösterdi. İç Güvenlik Harekât Durum raporları ve İnsansız Hava Araçları’nın ilettiği anlık istihbarat bilgileri Aktütün baskınından Genelkurmay’ı bir ay önce haberdar etti. İnsansız hava aracı saldırı günü 9.35’ten itibaren, aldığı görüntüleri Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı’na ve İkinci Başkan’a saatlerce ve naklen iletti. Saldırının önceden bilindiğini gösteren temel bir kanıt: Hava aracı, koordinatları Aktütün’e kilitlenmiş olarak saldırı sırasında da görüntü nakline devam etti


- Havan atıyor musunuz niye atmıyorsunuz.
- Bir dakika atıyoruz.
- Mahir Mahir, Rubar Rubar siz de destek verin.
- Kemal o bir yere gidiyor. Boşa gidiyor aşağı düzelt.
- Azat azat arkasına atın.
- O söylediğim istikamete atın, Cia kısa düşürdün.
- Doğrudur Heval yeniden atıyoruz.
- Çalışın uygun uygun atın senin yerin uygundur vur ordan vur işte.
- Boş kalmasın uygun bir şekilde hem orayı hem karakolu vursunlar.
- Tamam Heval vuruyoruz her iki tepeyi de takip et.

Bu telsiz konuşmaları 3 Ekim 2008 cuma günü 17 askerin şehit olduğu Aktütün saldırısı sırasında baskını düzenleyen PKK’lı grubun arasında gerçekleşti.
Telsiz konuşmalarını canlı olarak dinleyenler arasında Aktütün Karakolu’nun da bağlı olduğu Van’daki Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’na bağlı birimler de bulunuyordu.
Beklenen Aktütün saldırısı başlamıştı.

BİR AYDIR İZLENİYORDU • Beklenen bir saldırıydı bu. Çünkü ABD ile yapılan anlık istihbarat paylaşımı işbirliği uyarınca bölge üzerinde keşif uçuşları yapan İnsansız Hava Araçları (İHA), bundan bir ay önce, 5 Eylül 2008’de Kuzey Irak’ın İran sınırına yakın bölgelerinden, Hakkâri-Şemdinli bölgesine doğru harekete geçmiş 80 kişilik bir PKK’lı grubun koordinatları ile net görüntülerini geçmişti.
Bu hareketlilikle ilgili olarak GES (Genelkurmay Elektronik Sistemler) Komutanlığı, bölgedeki dinleme ve istihbarat birimlerinden gelen günlük raporlarla Genelkurmay’ı ve komutanlıkları sürekli uyardı.

UÇAKSAVARLAR GİRDİ • Aktütün baskınından sadece beş gün önce, 29 eylül günü, Van Asayiş Güvenlik Komutanlığı Hareket merkezinde görevli nöbetçi istihbarat Kurmay Binbaşı Zafer Kılıç imzasıyla gizli ve çok ivedi rumuzuyla en başta Genelkurmay’a ve ilgili tüm birimlere gönderilen “HRK.: 3070-69254-08/HRK.MRK.” nolu “İç Güvenlik Hareket Günlük Durum” raporunda PKK’nın “Önümüzdeki günlerde, Yüksekova-Dağlıca Köyü’nde (38s mg 2037) konuşlu bulunan 3’üncü mot.p.tb.k.lığına yönelik bir eylem hazırlığı içerisinde olduğu, bunun için Irak’ın Kuzeyi’nden İkiyaka bölgesine yaklaşık (10) adet uçaksavar silahı getirildiği” bildirilmişti. Aynı çok ivedi raporda PKK’nın Hakkâri Yüksekova’ya bağlı bazı köylere “boşaltın” talimatı verdiği, bu bölgeleri tampon bölge olarak kullanacağı istihbaratı da ilgili mercilere ulaştırıldı.

BİR GÜN ÖNCE YENİ RAPOR • Hareketlilik sürüyordu. Aynı birimden 2 ekim günü, yani saldırıdan bir gün önce Nöbetçi Kurmay Yarbay Ferdi Korkmaz imzasıyla tüm birimlere ve en başta Genelkurmay’a geçilen “HRK.: 3070-69254-08/HRK.MRK.” nolu İç Güvenlik Hareket Günlük Durum raporunda ise daha net bilgiler, bir gün sonraki saldırının adeta koordinatlarını veren istihbarat mevcuttu. Yine “Gizli ve çok ivedi” rumuzlu raporda PKK’lıların bölgedeki hareketliliği isim isim, silah ve katır sayılarına kadar yerleri bildirilerek birimlere gönderilmişti. Sınırdan içeri giren PKK’lılar, içeriye sokulan ağır silahlar, saldırı kararlarının alındığı toplantılar askeri yetkililerin takibi altındaydı.

KATIRLAR BİLE TAKİPTE • Türkiye ve Irak’ın kuzeyindeki kaynaklara dayandırılan bir gün önceki bu istihbarat raporlarında Hakkâri-Şemdinli bölgesinde bir saldırının gelmekte olduğu anlatılıyordu. Öyle ki bu raporla Genelkurmay, Aktütün’ün hemen karşısında, sınırın öteki tarafındaki Mezi deresi içerisinde saldırıda kullanılan ağır silahları taşımak üzere bekletilen 25-30 katırın varlığından bile haberdardı.

KARE KARE GELEN BASKIN • Saldırının yapıldığı 3 Ekim 2008 cuma günü erken saatlerden itibaren ise bu kez ABD’nin anlık istihbarat desteği kapsamında İnsansız Hava Araçları (İHA), Aktütün’ün hemen karşısında, 10 km Irak sınırları içinde kalan tepelerde bazı PKK’lı grupların saldırı hazırlıklarını görüntüleyip askeri yetkililere ulaştırdı.
Genelkurmay’ın ve ilgili birimlerin anında canlı olarak izlediği bu görüntülerde sayıları hızla artan PKK’lılar tepelere mevzileniyor, ağır silahlarını konuşlandırıyor, araziyi mayınlıyor. Ama sabah saatlerinden itibaren başlayan bu hazırlıkları, saniye saniye canlı yayında izleyen askeri yetkililer, koordinatları açıkça belli olan bu hedeflere üç buçuk saat sonra müdahale ediyor. Bu da zaten Aktütün’de çatışmanın yoğunlaştığı öğleden sonraki saatlere denk geliyor.
Anlık istihbarat görüntüleri içinde belki en önemli ve en dikkat çekici olanı PKK’lı grupları gösteren görüntüler sürerken bir anda İnsansız Hava Aracının yer değiştirerek Aktütün’ü göstermeye başlaması oluyor. İnsansız Hava Aracı’ndan gelen görüntülerin sağ üst köşesinde araca önceden yüklenmiş koordinatlar belirtiliyor. 5C ve 6C hedeflerinin koordinatları incelendiğinde iki nokta arasında yaklaşık 25 km’lik bir mesafe olduğu görülüyor. Bu noktaların İHA’nın uçuşu esnasında rastgele görüntülenmiş noktalar olmadığı anlaşılıyor. Bu noktalar sistem hafızasına girilmiş noktalar. Bu ise Aktütün ve çevresinde saldırı öncesinde bir olay beklentisi istihbaratı olduğuna açık bir kanıt.

CANLI YAYIN BAŞLIYOR • Saat 09.35.35’de başlayan (insansız uçağın çektiği görüntülerde kullanılan GPS saati Greenwich’e göre ayarlandığı için saat Türkiye yaz saatinden üç saat geride) görüntülerde koordinatlarından Aktütün’e yakın olduğu anlaşılan bir tepenin üstünde görünen PKK’lı grup, güneyden gelecek bir çevirme ihtimaline karşı bölgeyi mayınlıyor, mevzi hazırlıyor, havan topu konuşlandırmaya çalışıyor. Burası Aktütün’e 25 km mesafede.

ÜÇ BUÇUK SAAT SONRA MÜDAHALE • Saat 13:59:02. (GPS: 10:59:02) Kuzey 37 15.33, Doğu 44 21.40 noktasından güneydeki tepelere mevzilenmiş PKK’lı gruba ilk görüntüden yaklaşık üç buçuk saat sonra ateş açılıyor. (Fotoğrafta parlayan yer) Ama Genelkurmay koordinatları belli olan bölgeye karada konuşlandırılmış silahlarla saldırmayı tercih ediyor. İstihbarat görüntülerine rağmen Genelkurmay, Hava Kuvvetleri’ni kullanmıyor.

İNSANSIZ HAVA ARACI AKTÜTÜN’Ü İZLİYORMUŞ • Görüntüler uzun süre 5-C olarak adlandırılan bir bölgeden PKK’lı grupları çekmeyi sürdürürken, saat 13:57:26’da kamera (GPS 10.57.26) 6-C olarak adlandırılan yeni koordinattan görüntü vermeye başlıyor. 6-C olarak adlandırılan yer ise Aktütün Köyü. Uzmanlar Aktütün koordinatının belli bir adla aracın hafızasına önceden kaydedilmiş olmasının ve Aktütün üzerinde İHA uçurulmasının, bu bölgede bir faaliyet beklendiğinin başka ve önemli bir delili olduğunu söylüyor.
[Resim: goruntu-1.jpg]


taraf.com.tr/haber.asp?id=19121


kanal 1 aktütün baskınının resimlerindeki sahteciliği ortaya çıkardı - arachnanthe - 16-10-2008

İŞTE YAPIŞTIRMACI GAZETECİLİK
KANAL 1, taraf'a cevabı ve Türk medyasına habercilik dersi vermeye devam ediyor

16.10.2008
Kanal 1 haber habercilik mesleğinde sizleri yeni bir sıfatla
tanıştırmıştı; yapıştırmacı gazetecilik... Gerçi biz uyarıp biz
dinliyoruz... Ama mesleğimizin ilkeleri, bu konuda yorulmamayı
emrediyor... Üzgünüz ama sizleri bir kez daha yapıştırmacı gazetecilik
örneğiyle meşgul edeceğiz... Dün bir gazetede yeralan fotoğraflar, akşam
da haber bültenlerine konu oldu... Fotoğraf ve görüntülerin Aktütün
baskını öncesi ve sırasında çekildiği ve Genelkurmay'ın saldırıyı sadece
gökyüzünden izlediği vurgulanıyordu... Peki o görüntüler gerçekten de
Aktütün saldırısından mı? İşte size bir yapıştırmacı gazetecilik örneği
daha...


Daha önhce örneğini gözler önüne getirmiştik... Habercilik güven
mesleğidir... Sayfaya ya da televizyonda bülteninize girecek haberlerin
titiz bir elekten geçmesi gerekir... Çünkü haber, habercinin namusudur...
Ve o müessese hiçbir şekilde riske edilemez...

İşte size yeni örnek... Dün Taraf Gazetesi'nde yer alan fotoğrafların
üzerindeki başlıkta şunlar yazıyordu: AKTÜTÜN'Ü İTİRAF EDİN DEMİŞTİK...
BİZ AÇIKLIYORUZ... İç yayfalardaki başlıkta ise; CANLI YAYINDA KARAKOL
BASKINI deniyordu...

İşte size basında ilginç bir renk olarak yayın hayatını sürdüren gazeteye
konu olan fotoğrafların görüntüsü... Bazı olaylarda sergilenen editoryal
zeka ve dikkat maalesef servis edilen bu fotoğraflarda gösterilmemiş...
Neden mi? Anlatacağız... Ama önce editoryal kalibrenin grand zero yani
sıfır noktasında oluğu diğer örnekleri hatırlatalım... Bu fotoğrafın
görüntüleri dün akşam hemen tüm haber bültenlerinde de yayınlandı... Ve
"Aktütün baskınının casus uçaktan çekilmiş görüntüleri" başlığıyla...

Ne diyor gazete ve haber bültenleri, aynen okuyoruz: Tarih 3 Ekim'i yani
saldırı gününü gösteriyor... Bakın saatler ise olaydan 3.5 saat
öncesini... Ve teröristler ne yapıyor... Az sonra saldıracaklar ve siper
kazıyorlar...

Bir başka fotoğrafın altındaysa, casus uçaklar, saldırı anını karargaha
da canlı izletti. deniyor... Yani bu görüntü saldırı anında çekilmiş... Ne demiştik; bu görüntüler, haber ajansının servisiyle haber bültenlerinde de aynen kullanıldı... Ve yine
biz ne demiştik... Haberciliğin yeni hastalığı yapıştırmacı gazetecilik...
Çünkü...

Bakın... Saldırı gününü gösteren ve olaydan 3.5 saat önce çekilen bu
görüntüler nereden? Zaten üzerinde de var... 37. 09 enlem... 44.07
boylam... Neresiymiş, Kuzey Irak.. Aktütün ya da yakını değil... Peki
Aktütün'e mesafe ne? Kuş uçuşu 20 kilometre... Peki dağları aşıp,
yürüyerek gittiğinizde mesafe ne? 65-70 km. Peki, siz hiç 65-70
kilometreden ve dağların ardından insan öldürebilen tüfekler gördünüz
mü?...

Diyelim ki teknolojik gelişmelerden haberimiz yok... İşte size diğer
fotoğraf... Burada enlem ve boylam ne... 36.20'ye 45.04 .. peki nereye
denk geliyor... İran sınırına yakın ... daha da açalım, Kandil dağı...
mesafe ne? 110 km... Unutmadan bu da kuş uçuşu... Çünkü yürüme mesafesi
dağları da hesaba katında 200 km... Hadi dağların ardından 65-70 km.'den
vurdu bu teröristler, bari 200 kilometreden vuramasın... Değil mi?

Bir kez daha hatırlatalım... Bu mesafeler kuş uçuşu... Haberciliğin de kuş
gibi uçmasıyla bir ilgisi yok ama komik bir durum...
Bütün bunları söyledikten sonra altını çizelim... Kanal 1 Haber Merkezi,
insanın saçının teline gelen zarardan bile hesap sorabilme özgürlük ve
anlayışına sahip... Tabi ki bu olayda zaafiyeti olanlar varsa gerekli
yaptırım uygulanmalı... Ancak buradaki mesele, habercilik mesleğinin
asgari kontrol mekanizmasının işlemesini sağlayıp sağlayamamak... Daha
önce tarif etmiştik, nasıl oluyor bu yapıştırmacı gazetecilik;

Bu görüntü ve fotoğraflarda Aktütün yok... O bölgeye çoook uzaklarda
yapılan istihbari çalışmaların ürünü bunlar... Tabi teröristler bu kadar
izlenebiliyorsa, yapılacak birşeyler yok mudur sorusu bir başka hab
erimizin konusu... Yapıştırmacı gazeteciliğin son örneğini sunalım
istedik... Üzerinde yazan rakamları bile merak etmeden... Bu rakamların
nereyi işaret ettiğini öğrenmeden, tut kulağından çek ve at haberlerin
arasına... Bu editoryal kalibrenin amacını sorgulamak bile gelmiyor
insanın içinden.. Değil mi?