Kürt paketinde ilginç ve hızlı gelişmeler

[asi cafe]

Önümüzdeki hafta hükümet açısından yalnızca uluslararası mali krizin etkilerine karşı korunma paketlerinin açıklanması açısından değil, PKK ile mücadele ve Kürt meselesine ilişkin yeni adımların atılması açısından da önemli gelişmelere gebe.
Geçtiğimiz hafta, bir kısmı önümüzdeki hafta ve bir kısmı Kurban Bayramı sonrasına
kalabilecek adımlara işaret eden bir dizi gelişme yaşandı. Şöyle sıralanabilir:
1- İçişleri Bakanı Beşir Atalay başkanlığındaki Türk heyeti 19 Kasım’da Bağdat’a giderek Irak ve ABD’li yetkililerle üçlü güvenlik komitesi toplantısı yaptı. Bu toplantı birkaç açıdan önemliydi.
Birincisi, Irak hükümetinin 16 Kasım’da ABD ile imzaladığı güvenlik anlaşması sonrasında yapıldı. Bugün Irak parlamentosunda oya sunulacak bu anlaşma ile ABD birliklerinin Irak’ta kalış süresi 2011 sonuna dek uzadı.
İkincisi, bu toplantıda Irak heyetinde ilk kez Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KBH) yetkilileri de yer aldı. Böylece hem Irak Kürtleri ‘Türkiye bizle görüşsün’ diye Bağdat’tan ayrı kimlik sergileme tutumuna son vermiş oldu, hem de Türkiye ilk kez (yalnızca diplomatlar, askerler, ya da istihbaratçılar değil) hükümet düzeyinde de Irak Kürtlerini, ama Bağdat çatısı altında muhatap almış oldu.
Üçüncüsü, Ankara bu toplantıda Irak heyetindeki KBH yetkilisinin Kerim Sincari olmasını kabul etti. 2007’deki Dağlıca saldırısından sonra PKK’nın rehin tuttuğu askerleri onlardan protokol karşılığında teslim alan Sincari’yi uzun süre Ankara veto etmişti. Bu kabul, işbirliği
ortamında KBH gibi Türkiye’nin de kendi tutumunu yumuşattığı anlamına geliyordu.
Dördüncüsü, bu toplantıya Atalay’ın başkanlık etmesi, Türkiye’nin PKK ile mücadelede sorumluluğu kimin üstlendiğini de gösterdi. Genelkurmay Başkanlığı’na Orgeneral İlker Başbuğ’un getirilmesi ardından Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan bir dizi değerlendirme toplantısı sonunda yeni kurulacak terörle mücadele yapısının İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulması öngörülmüştü.
Atalay’ın heyetinde gözler bu siyasi diplomasinin mimarlarından Profesör Ahmet Davutoğlu’nda idi, ama heyette Genelkurmay ve MİT yetkilileri de bir arada bulunuyordu.
2- Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ 20 Kasım’da Ankara’da küresel enerji şirketi Shell ile Irak’ın kuzeyinde petrol ve doğalgaz arama, işletme ve nakil için işbirliği anlaşması imzaladılar. Arama yapılacak bölge Musul yakınlarında, aslında KHB açısından tartışmalı bir bölgeydi ve yetki Shell’e verilmişti. Ancak ABD’nin Shell’i TPAO’ya TPAO’yu da Shell’e yönlendirerek Irak gazının Nabucco veya başka yoldan, ama Türkiye üzerinden Avrupa’ya naklini hızlandırmak istediği anlaşılıyordu.
3- Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 21 Kasım’da İmralı’da son birkaç gündür gözlenen inşaat faaliyetine açıklık getirdi. Abdullah Öcalan artık İmralı Cezaevi’ndeki tek mahkûm olmayacaktı, İmralı F-tipi cezaevine dönüştürülecekti.
Kararın gerekçesi Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’nin Öcalan’ın ruh sağlığına ilişkin tespitlerine dayanıyordu. Ancak bu kararın, Öcalan’ın İmralı’da kötü muamele gördüğü iddiasından sonra, DTP’nin önayak olmasıyla Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan sokak hareketlerinden sonra alınmış olması dikkat çekiciydi. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün geçtiğimiz hafta Öcalan’ın İmralı’da tek başına savaş suçlusu gibi tutulduğunu öne sürmesi ilginç bir tesadüftü. Şahin’in açıklaması, DTP cephesindeki Öcalan hassasiyetinin dikkate alındığını mı gösteriyordu? Öte yandan Öcalan’ın F-tipi cezaevinde tutulmasını MHP istemişti. Her halükârda İmralı kararı ezber bozucu nitelikte görünüyordu.
4- Dün, 22 Kasım’da Erbil’de bir Türk üniversitesi açıldı. Işık Üniversitesi’nin açılışına AK Partili altı milletvekili katıldı. Türkiye’nin Musul Başkonsolosu törene katılmakla kalmadı, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın bir mesajını okudu. Törene katılan KHB Başbakanı Neçirvan Barzani, 19 Kasım üçlü görüşmesinin önemine değinerek, Türkiye ile ilişkilerin son birkaç aydır çok geliştiğini söyledi.
Bu son gelişme, Ankara’nın Irak Kürtleriyle ilişkisinin yalnızca PKK’ya karşı asayiş boyutunda kalmadığını ekonomik boyuttan sonra sosyal boyut da kazandığını gösteriyordu.
Ankara son birkaç aydır kendi içinde sürdürdüğü arayışın meyvelerini şimdiden almaya başladı. Şimdi sıra sonuç almaya yönelik kapsamlı adımlarda.